Murat Yetkin: Suriye harekatında görünüşe aldanmayın

Murat Yetkin: Suriye harekatında görünüşe aldanmayın

Gazeteci Murat Yetkin: Batının silahlı Kürt hareketlerini bir kez daha kullanıp ortada bırakmasının getirdiği vicdan azabı, ya da timsah gözyaşından da kaynaklanan bu görüntü kalıcı olmayabilir.

A+A-

Haber Merkezi- Gazeteci Murat Yetkin blogunda yayımladığı makalesinde bu kez Türkiye’nin uluslararası alanda durumunu ve Barış Pınarı harekatının etkilerini ele aldı.

İşte yazısından bir bölüm;

Suriye topraklarında birinci ayını doldurmakta olan Türk askeri harekatının ortaya çıkmaya başlayan sonuçları, ilk bakışta göründüğü gibi olmayabilir. Dış politikada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yönetimine duyulan tepki, Türkiye’nin yalnızlaştırılmasıyla sonuçlanmayabilir. Keza iç politikada harekata verilen desteğin de Erdoğan’ın değil, muhalefetin güçlenmesine yol açma ihtimali bulunuyor.
Biraz açalım. Tablo şöyle:

1- ABD ve Rusya ile yapılan anlaşmalar PKK ve Suriye’deki uzantıları PYD/YPG’nin sınır boyunca özerklik ilanını engellese de uluslararası bilinirliğini artırarak ona meşru bir görüntü verdi. Batının silahlı Kürt hareketlerini bir kez daha kullanıp ortada bırakmasının getirdiği vicdan azabı, ya da timsah gözyaşından da kaynaklanan bu görüntü kalıcı olmayabilir.

2- ABD Temsilciler Meclisinin 29 Ekim’de Türkiye aleyhine ezici çoğunlukla oyladığı yaptırım ve Ermeni karar tasarıları Türkiye’nin Suriye harekatı nedeniyle yalnızlaştırıldığı algısına yol açtı. Oysa tasarıların ABD Başkanı Donald Trump’ın azli kampanyasının parçası olma boyutu da bulunuyor. Bu nedenle Senato’dan ya da Trump’tan dönme ihtimali yok değil. Zaten Trump’ın Erdoğan’ı Kaşıkçı cinayetinde damadı Kushner’in adının geçtiği şantajı yüzünden desteklediği, ya da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı iken Ukrayna İçin lobi yaptığı iddialarının bir biri ardına ortaya atılması da böyle bir sıkışmayı gösteriyor.

3- Nitekim ABD Dışişlerinin hem yaptırım, hem Ermeni tasarılarının onaylanmaması için (Senato çoğunluğunu hala elinde tutan) Trump yönetimine tavsiyede bulunduğu haberleri var.

4- Buradan iç politikaya geçebiliriz. Soru şu: Erdoğan’ın kendisine hakaretimiz bir mektup yazan Trump’ın çağrısı üzerine gidip Beyaz Saray’da uzlaşması mı iç politikada daha çok puan getirir, yoksa çatışmaya devam etmesi mi? Evet, doğru cevap ikincisi; Amerika’yla uzlaşmazlık görüntüsünün devamı, belki bazı yatırımcıları caydırabilir ama siyasette daha çok puan getirir. Ancak mevcut işaretler, krizin yatışacağını, uzlaşmanın sağlanacağını gösteriyor ki Türkiye’nin çıkarları da çatışmasızlık yönünde.

5- Barış Pınarı’na kitle desteği yüzde 80’ler düzeyinde görünüyor. Araştırmalar, hatta HDP seçmeni içinde dahi, yüzde onlar düzeyinde olsa da destek gösteriyor, tabii bu sorulara hayır demenin caydırıcı etkisi de hesaba katılmalı.

6- Seçimi yine ekonomi belirleyecektir. Ekonomide halkın alım gücünü ve işsizliği olumlu yönde etkileyecek gelişmeler olmadıkça ve israf görüntüsü devam ettikçe baskın seçim kararı Erdoğan için riskler taşır.

7- Erdoğan ve seçim ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Suriye harekatından beklentisi, muhalefet blokunun bölünmesiydi. Oysa CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener bu tuzağa düşmedi, daha da kenetlenmiş bir görüntü verdiler.

Yazının tümünü okumak için tıklayınız

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.