Kafalarını Kuma Gömüp Komik Duruma Düşen ‘’Büyüklerimiz’’

Kafalarını Kuma Gömüp Komik Duruma Düşen ‘’Büyüklerimiz’’

.

A+A-

Hüsametin Acar

Kimilerine göre, hayat onlarla başlamış onlarla da bitecek.

Kürt siyasetinde , 24 haziran seçimleriyle birlikte yaşanan tartışmalar, aslında ‘’neden bu haldeyiz?’’ sorusunun da cevabı niteliğindedir.

Kimi Kürt siyasetçileri, aydınları, 40-50 yıldır nerden nereye geldiklerine bakmadan, devekuşu misali kafalarını kuma gömmüş;  oraya buraya saldırmaktadırlar.

Kimisi, girdiği her örgütte, her partide, sanki orayı dağıtma ihalesini almışçasına yıkım ve müzmin muhalefet uzmanı olmuş. Bugün de Kürdistani partilere saldırı ihalesini almışçasına, eleştiri sınırlarını aşan  hakaretlerde bulunmaktadır. Bu tür ‘’büyüklerimiz’’, PKK ile ittifak için neler yapmadılar ki! Ama ‘’Biz PKK’yi adam etmek için bunları yaptık’’ diyerek traji-komik bir duruma düşmekten kurtulamadıklarının da farkında değildirler.

Kimileri de örgütünü nerden nereye getirdiğini görmeden, yaptıkları 100 kişilik Newroz mitingiyle ne halde olduklarını görmeden,   kendileri dışındaki Kürt partilerine ‘’kozik’’, ‘’tabela partisi’’, ‘’sembolik parti’’ diyorlar. Ve bu siyasetçilerimiz,  geçmişte sanki hiç PKK ile, HDP’nin önceki versiyonu partilerle hiç ittifak yapmamış, hiç birlikte çalışmamış gibi, bugün HDP’yi  Kürdistani prensipler temelinde ittifaka zorlayan Kürdistani Seçim İttifakı’nın girişimlerine  etmedikleri lafı bırakmıyorlar.

Bütün bu siyasetçilerin, aydınların ortak yönleri de ‘’dün dündü, bugün bugündür’’ yaklaşımıdır.

PKK’ye, Abdullah Öcalan’a ‘’MİT’in ajanı, MİT’in kurduğu parti’’ dedikten 2 gün sonra, 1993’te gidip PKK ile protokol yapan ve  ‘’İki Kürt yurtsever partisinin protokolünü halkımıza müjdeliyoruz’’ diyerek PKK’yi ‘’MİT’in ajanlığı’’ndan, yurtseverliğe ‘’terfi ettiren’’ler; PKK ile birlikte DEP’in kuruluşunda yer alan , birlikte çalışan ve  11 Kürt partisi ve örgütüyle birlikte PKK ile Ulusal Demokratik Cephe kurmaya çalışanlar; PKK ile araları bozulduktan sonra  tekrar o eski plağı çalmaya başladılar: ’’PKK  MİT’in kurduğu bir partidir, Öcalan MİT’in adamıdır’’.

Peki böyle diyenler burada kaldılar mı? Elbette ki  hayır.  2013 yılında Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Mesud Barzani  ‘’Ulusal Kongre’’ için çağrı yaptı. Ve bu Ulusal Kongre’nin çalışmaları PKK ile birlikte organize edildi. O dönem de PKK’ye ‘’Ajan, MİT’’ demeye devam eden bu siyasetçiler; sayın Mesud Barzani’nin bu girişiminden hemen sonra, PKK ile Ulusal Kongre çalışmasına katılmak için apar topar girişimlerde bulundular. Yani PKK birden bire tekrar Ulusal Kongre gibi en üst ulusal organ  için birlikte çalışılacak parti  oluverdi.

Ulusal Kongre çalışmaları başarısızlığa uğradıktan sonra, söz konusu  bu aydın ve siyasetçiler tekrar ‘’Öcalan  ajandır, PKK MİT’in partisidir’’ demeye başladılar.

Ve bütün bunlar yaşanmamışçasına, insanları aptal yerine koyarak; ‘’dün dündü, bugün bugündür’’ diyorlar. Yani onlar istedikleri zaman PKK’ye ‘’MİT’in partisi’’, Öcanlan’a ‘’ajan’’ diyebilirler; istedikleri zaman da PKK’yi ‘’yurtsever’’ ilan edebilirler. Onlar istedikleri zaman PKK ile, HDP gibi partilerle ittifak yapabilirler; istedikleri zaman  bu partilere merhaba verenleri bile ‘’hayin’’ ilan edebilirler.

Yok baylar, yok öyle. Kendinizi en akıllı, en bilgili, en yurtsever ‘’Kürt’’ olarak görebilirsiniz. Ama kafanızı kuma gömdüğünüzü her kes görüyor.

Sizin PKK ile protokolleriniz, görüşmeleriniz, legal partilerde birlikte çalışmalarınız, Ulusal Kongre’ye PKK ile birlikte katılma çabanız ne kadar doğru ise; Kürdistani Seçim İttifakı’nın 24 Haziran seçimleri için HDP ile siyasi prensiplere dayalı ittifak girişimleri o kadar meşru, doğru ve gereklidir.

Yok efendim ‘’Bizim protokolümüz döneminde PKK daha yurtseverdi… şöyleydi… böyleydi’’, siz gidin onu hiçbir şeyden anlamayan çocuklara anlatın.

Hiç değilse, 40-50 yıllık emeklerinize, yaşınıza, başınıza saygılı olun. ‘’Büyüklerimiz’’in bu  kadar komik bir duruma düşmelerine gerçekten de üzülüyor insan.

Ve ‘’Büyüklerimizin’’ bu hali, bu ülkede PKK’nin niye tek başına siyasete egemen olduğu konusunda da bizlere önemli mesajlar veriyor.

Ama, PKK’nin ‘’tek tabanca’’ kalmasında sözüm, yakınmam, eleştirim sadece bu ‘’büyüklerimize’’ değil, tüm ‘’büyüklerimize’’dir.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.