Hukuki ve siyasi statü talep etmek milliyetçilik midir?

Hukuki ve siyasi statü talep etmek milliyetçilik midir?

Ali Fikri Işık K24’e yazdı

A+A-

Ali Fikri Işık

Hiçbir hukuki ya da siyasi statü veya temsile sahip olmayanların, zihinsel yapıları, algıda seçicilik eğilimleri ve daha da önemlisi, öncelikli gündemleri ne olabilir? Susuzsanız su ararsınız. Nefes almakta zorlanıyorsanız bir parça oksijenin peşine düşersiniz. Zihninizin su ya da oksijenle meşgul olmasından daha doğal ne olabilir? “Dil bile, kendi eksiğini arayarak gelişir” diyor Lacan. Yokluk, zihinsel iktidar olur. Esasen her şey bolluk değil, yokluk üstünden deneyimlenir. Reel hayat içinde kendi ontolojik varlığını tescil ettirmek ya da yeterli güvencelere kavuşturmak, eşyanın tabiatına ya da yaşam biçimine çok aykırı mıdır? Varlığın temsil edilmesi ve bu temsilin statüsü onun tescili ya da güvencesi değil midir? Kim varlığını yeterli hukuk güvencelerine bağlamadan, statüsüz ve temsilsiz yaşamaya cesaret edebilir ve bir böcek gibi, kimliksiz, temsilsiz ve statüsüz yaşamaya rıza gösterebilir? En sıradan ve önemsiz bireysel hakların bile olağanüstü duyarlılıklarla her düzeyde savunulduğu bir dünyada bir ulusa, “Kimliksiz, temsilsiz ve statüsüz kal” denilebilir mi?

Kürtlerin bir kısmı dahil, hemen herkes, milliyetçilik limanını işaret ederek, Kürtlerin yanlış yerde park ettikleri söylüyor ya da utangaçça ima ediyor. Kimi düpedüz milliyetçisiniz diyerek niyetini açıkça beyan ediyor, kimileri de sanki uygar milliyetçiliği, sineye çekecekmiş duygusu yaratarak, ilkel milliyetçilikle yaftalamakta bir beis görmüyor.

Şimdi en sert zemine geri çekilerek, en köklü soruyu sormak lazım: Siyaset yapmayı talep etmek milliyetçilik midir? Bir kimliğe talip olmak milliyetçi olarak nitelenmek için yeterli veri sunar mı? Temsil ya da statü talebi hangi bağlamlar içinde milliyetçilikle akrabalık bağlarına sahip olur? Millet olmak bir total ontolojik varlık. Dile, tarihe, iktisada ve ruhsal şekillenmeye sahip olmak demek. Bütün bu değerleri yok saymayacağımıza göre ya güzel bir emanetçiye teslim edersiniz ya da kendi saksınıza dikersiniz. İyi bir saksı seçme özgürlüğü neden ilkel oluyor? Yeterli bir konum, neden sadece milliyetçilik bağlamında nefessiz bırakılıyor?

Her şeyden önce kimliği, statüsü ve temsili olmayanlar, affedersiniz ama milliyetçilikle suçlanamazlar. Çünkü yoklar. Yokluğun adı milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik esasen, var olan bir kimliği, bir temsili veya bir statüyü, ötekilerine karşı daha imtiyazlı hale getirmek çabası ya da ideolojisi değil midir? Benimdir, sadece benimdir, herkese ve her şeye rağmen tek başına benimdir retoriği değil mi? Kısaca devleti olanın milliyetçiliği olur. Çünkü milliyetçilik devleti yüceltme söylemidir.

Devletsizlerin, devlet kurma çabası ve siyaseti, milliyetçilik olarak adlandırılamaz. Devlet kurma çabası ve süreciyle, devleti hiç kimseyle paylaşmama süreçleri bambaşka dinamikler ve zeminler gerektirir. İki süreç ve zemin, tek süreç ve zeminmiş gibi değerlendirilemez. Kürt siyasetinin doğal karakteri, milliyet olma halinin birleştirici duyarlılıklarından beslenmek zorunda. İster birlikte yaşama iradesi ve çabası için olsun, ister ayrılıp bağımsız bir devlet kurmak için olsun, Kürtlerin birleşik ve bitişik hali, milliyet suyundan içmek zorunda.

Kürtleri siyasetin öznesi haline getiren yegane itki, ulus olma gerçeği ve haklarıdır. Birileri bilerek bu damarı kesmeye çalışıyor. Kürtlerden bağımsız ve özgür bir hayat talep eden Kürtçedir. Kürtlerin bütün tarihleri boyunca ürettiği, en sağlam örgütlülük aşirettir. Aşiret, zamanın bütün sınamalarından geçmiş, sosyolojik bütün testlere dayanmış ve direnç göstermiş tek reel Kürt organizasyonudur. Daralan özgürlüğü, kibir ve kontrol üreten aşiret, bütünleştirici kimliğe duyarsız kaldı. Tekleşemedi, tekleştiremedi. Zamanla enerjisi düştü ve dilin kurtarıcı ipine sarıldı.

Kürtçe özgür bir hayat istiyor. Kürtçenin talep ettiği özgür hayat neden milliyetçilik olsun? Herkesle eşitlenmek neden milliyetçilik olsun? Evrensel insanlık ailesi içinde saygın bir yer edinmek neden milliyetçilik olsun?

Kürtçenin özgür ve bağımsız olma şansı hiç olmadı. Kürtçe hiç kendisini kendi hukuku içinde temsil etme imkanı bulamadı. Bu imkan ve şansı hiç kimsenin karalamaya hakkı yok.

K24

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.