Haber Merkezi- Traiskirchen'deki 15. Dünya Halk Günü vesilesiyle yapılan kutlamalarda, 13. Dünya Halk Çemberi, 10 Ekim 2019'da Hanna Jaff ve Nuri  Sınır'a verildi.

Hanna Jazmin Jaff Bosdet, Amerikan doğumlu bir Meksikalı-Kürt gerçeklik televizyonu kişiliği, politikacı, hayırsever, insan hakları aktivisti, konferans konuşmacısı ve yazarı.
San Diego'da doğup büyüyen Jaff, çocukluğunun büyük bölümünü Tijuana'da, anne ailesinin evinde geçirdi.
Jaff, Harvard Üniversitesi'nden Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans derecesi ve National University'den (California) lisans derecesine sahiptir. Ayrıca New York'taki Columbia Üniversitesi'nde, Monterrey'de, Tecnológico de Monterrey'de, Campus Monterrey'de ve Paris La Sorbonne Üniversitesi'nde okudu. Mart 2014'te Meksika'daki Claustro Coctoral'den insani çalışmaları için onursal doktora aldı.

Jaff, 2013'ten bu yana Sivil Toplumla İlişkiler Bakanı, Göçmenler Bakanı Konseyi, Meksika Gençlik Ağı Sosyal Yönetimi Genel Sekreteri ve Kurumsal Devrimci Partide Devrimci Gençlik İfade Ulusal Genel Sekreteri olarak görev yapıyor. Meksika Ekolojist Yeşil Partisi ve Meksika Morelos Eyaleti Turizm Elçisi olarak federal bir kongre üyesiydi.

Jaff, göçmenler ve mülteciler için bir aktivisttir ve sık sık İngilizce öğrettiği ve İngilizce okumak için binlerce kitabı bağışladığı Iraklı mülteci kamplarında yardım sağlamaktadır. 2013 yılında, bugüne kadarki en büyük Kürdistan dışında düzenlenen ve Meksika'da düzenlenen ilk Kürt festivalini düzenledi ve dört günde 80.000 kişi katıldı.

Jaff, başta farkındalık ve motivasyonu artırmak için insan hakları, göçmenler, mülteciler, barış ve eğitimin önemi gibi konularda uluslararası konferanslarda konuşuyor. Jaff, dünya çapında 80'den fazla üniversite, okul ve kurumun sözcüsü olmuştur. 2017 yılında, Erbil, Irak'taki TEDx Nishtiman ve Meksika'daki San Andres Cholula'daki TEDx Ciudad de Puebla'nın iki kez TED sözcüsü olarak görev yaptı.

Jaff, 4 Haziran 2013'te kurulan ve kar amacı gütmeyen bir kuruluş olan Jaff Eğitim Vakfı'nın kurucusudur. Vakıf, dünya genelinde 120.000'den fazla kişiyi destekleyen 200'den fazla yardım organizasyonuna ev sahipliği yapmıştır. Misyonu, göçmenlere, mültecilere ve daha az avantajlı olanlara İngilizce öğretmek, ayrımcılık yasağı kampanyaları başlatmak ve dikkatlerini dünya barışı ve eğitimine odaklamaktır. Bugün vakfın Meksika'da 18 eyalette yeri var ve 7.000'den fazla aktif gönüllü var.

2014'ten beri "Latin Amerika için Garmiyan Kürdistan'ın onursal temsilcisi" oldu ve Kürt Garmiyan Devleti hükümetinden insani çalışmaları için altı onursal ödül aldı; Ulusal Kadın Odası tarafından "Yılın Kadını"; Girişimci dergisinden 30 yaşın altındaki en başarılı Meksikalıların “30 yaş altı”; İsviçre'deki St. Gallen Sempozyumu'ndan "Yarının 30 yaş altı 200 liderinden biri"; El Sol de México gazetesinin "Yılın Personeli". Jaff İngilizce öğrenmek üzerine üç kitap yazdı: İspanyolca, Purepecha (Meksika'ya özgü) ve Kürtçe konuşanlar. 22.000 İngilizce kitabını göçmenlere, mültecilere ve daha az şanslı olanlara bağışladı. Jaff, 14 yaşından beri bir günlük tutma ve dilek listesi tuttuğunu açıklıyor. Alıntı ve şiir yazar.

15 Ekim 2017'de Hanna, We We One One Campaign (Hazır Giyim Mağazamıza Hazırlanıyor) giyim hattını başlattı. Nefret, zorbalık ve bölünmeyi engellemek için tasarlanmış ayrımcılık olmadan küresel bir barış hareketidir. Siyasi, dinsel, cinsel yönelim, ten rengi, cinsiyet, sakatlık, sosyoekonomik ve kültürel farklılıklar ne olursa olsun, saygı, birlik ve hoşgörü mesajlarını iletmek için kıyafet kullanmak. Satın alınan her öğeyle, Biz Bir Kampanya mültecilere, göçmenlere veya daha az şanslı olanlara bir makale bağışlıyor.

Nuri Sınır, 1952 yılında Diyarbakır Amed şehrinde Türkiye'de doğdu. Zorunlu okuldan sonra öğretmen olmak için okudu.

1977'de bir Kürt gazetesine sahip olduğu için tutuklandı, tekrar serbest bırakıldı ve profesyonel bir yasak aldı. Bu nedenle yerel yönetimlerde Diyarbekir'de çalıştı.

1980'de Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in belediye başkanı ve diğer Kürtlerle yaptığı askeri darbenin ardından tekrar tutuklanan Nuri Sınır, ünlü Diyarbakır 5 askeri cezaevine alındı ​​ve 3 yıl hapishanede en kötü şekilde işkence gördü. Ona hiçbir suç kanıtlanamadığı için yargıç serbestçe konuşmak zorunda kaldı ve hapishaneden serbest bırakıldı.

İlerleyen yıllarda bir kitapta yaşadığı dehşet ve yanlışları yazdı. Kürtlerin sistematik baskısını ve cezaevindeki işkenceyi askeri aparatın tipik hataları olarak tanımladı ve intikam almaktan kaçındı.

2019 Dünya İnsan Hakları Ödülü kendisine verildi, çünkü kişisel acılarına ve askeri diktatörlükle ilgili kötü deneyimlerine rağmen, uzlaşmacı bir kişi olarak kaldı.

Nuri Sınır her zaman barışın ancak milletler ve dinler arasındaki farklar unutulduğunda ortaya çıkabileceğini ve insanlığın tek önemli ve gerçek iyilik olduğu kabul edildiğini vurguluyor.

Kaynak: Weltmenschverein.Org