Gazetecileri Destekleme Komitesi (JSC) ve Medya ve İfade Özgürlüğü Örgütü Jasana Şengal'de haber takibi yapan Rûdaw ekibine Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) üyeleri tarafından yapılan saldırıyı kınadı.

17 Ağustos 2001'de Şengal yakınlarında bulunan Sikênî köyünde bir sağlık ocağına Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından gerçekleştirilen hava saldırısını görüntülemek isteyen Rûdaw muhabiri Tahsin Kasım ve kameraman Ali Hemas, YBŞ üyeleri tarafından darp edildi.

Gazetecileri Destekleme Komitesi’nden (JSC) saldırıya ilişkin yapılan yazılı açıklamada, gazetecilere karşı işlenen suçlarda cezasızlığın sona erdirilmesi ve saldırganlara gereken yaptırımların uygulanması gerektiğine dikkat çekilerek, “Dün Rûdaw muhabiri Tahsin Kasım ile kameramanı Ali Hemas’ın Şengal’de uğradığı saldırıyı şiddetle kınıyoruz” denildi.

JSC, ilgili makamlara Tahsin Kasım ile kameramanı Ali Hemas’a karşı işlenen suçların hızlı ve şeffaf bir şekilde soruşturulması ve gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalmaması için gereken yaptırımların uygulanması çağrısında bulundu.

JSP’nin açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

“Gazetecilerin ve medya mensuplarının korunması gerektiğini bir kez daha yineliyoruz. Irak’ın içinden geçtiği hassas dönemde gazetecilerin görev, çalışma ve bilgi kaynaklarına ulaşmalarına saygı duyulmalıdır.

Kutsal yayın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü ile vatandaşların olayları kendi kaynaklarından takip etme haklarının korunması uluslararası sözleşmeler tarafından güvence altına alınmıştır. Özellikle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 19. Maddesi’nde bu açıkça görülmektedir. Ayrıca yaralı gazetecilere gerekli sağlık hizmetinin sağlanması çağrısında bulunuyoruz.”

Jasana da saldırıyı kınadı

Öte yandan Medya ve İfade Özgürlüğü Örgütü Jasana, saldırıyı kınadığını açıkladı.

Jasana’dan yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Medya ve İfade Özgürlüğü Örgütü Jasana olarak söz konusu saldırıyı kınıyor ve tamamen gazetecilik haklarına karşı işlenmiş bir suç olarak nitelendiriyoruz. Medya kuruluşlarının sorumlularını Şengal’deki a normal durumdan dolayı uyarmak istiyoruz. çünkü o bölgede gazetecilik mesleğinin icra edilmesi için doğal bir sürecin işlemediğini görüyoruz. Çok sayıda silahlı milis gücünün var olması gazetecilik mesleğini daha da ağırlaştırmıştır. Gazeteci Tahsin Kasım da daha önce Heşdi Şabi tarafından gözaltına alınmıştı. Bu nedenle olağan üstü bir durumun söz konusu olduğu bu bölgelerde gazetecilerin planlı çalışması ve can güvenliklerinin sağlanması için gereken özenin gösterilmesi hayati önem taşımaktadır.”

Gazeteci Haklarını Koruma Örgütü Metro Center de, yazılı bir açıklama ile saldırıyı sert bir şekilde kınamıştı.

Açıklamada, “Bölgedeki yerel yönetimden medya çalışanlarına saygı duymalarını, onlara engel olmamalarını ve bu tür korkakça saldırılar hakkında soruşturma başlatmalarını bekliyoruz” denildi.

Metro Center ayrıca, TSK’nın saldırıları ile gündeme gelen Şengal’de yaşanan zararın ve sivil kayıpların da iç ve dış kamuoyuna duyurulması için basın çalışanlarına kolaylık sağlanması çağrısında bulundu.

Rûdaw Medya Grubu’ndan çağrı

Rûdaw Medya Grubu da YBŞ’nin bağlı bulunduğu Haşdi Şabi Komutanlığı ve Irak İletişim ve Ulaştırma Otoritesi’ni de sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.

Rûdaw Medya Grubu saldırıya ilişkin açıklama yayımlayarak saldırıyı şiddetli bir şekilde kınadığını bildirdi ve saldırganların acilen yargılanmasını talep etti.

Açıklamada Rûdaw Medya Grubunun da diğer bütün medya organları gibi Irak genelinde çalışma hakkına sahip olduğuna vurgu yapıldı.

Saldırının öldürme kastıyla yapıldığına dikkat çekilen açıklamanın tam metni şöyle:

“YBŞ Şengal'de Rûdaw ekibine saldırdı. Türkiye dün, Musul eyaletine bağlı Şengal yakınlarındaki Sikênî köyünde bir sağlık ocağına hava saldırısı düzenledi. Saat 15.30 sularında yaşanan saldırıyı görüntülemek isteyen Rûdaw ekibi bölgeye gitti. Saldırıdan 30 dakika sonra bölgeye ulaşan Rudaw muhabiri Tahsin Kasım ile kameraman Ali Hemas olay yerinde mesleklerini icra ederken 2 YBŞ mensubu ile Şengal Demokratik Özerk Meclisi üyesi Dayê Şemê’nin talimatıyla saldırıya uğradı. Öldürme kastıyla saldırıya maruz kalan Rûdaw muhabiri Tahsin Kasım'ın aktardığına göre Qîraniyan aşiretinden olan Dayê Şemê tarafından verilen talimat üzerine 2 YBŞ üyesi kendilerine taşlı saldırıda bulundu.

Rûdaw haber ekibinin kamera ve mikrofonunu kıran bu kişiler Tahsin Kasım’ın otomobilini de taşlarla saldırarak zarar verdi. Saldırganlar tabancayla ekibimizi öldürmeye de kast etti ancak çevrede bulunan birkaç kişinin araya girmesiyle “Bunlar da Ezidi. Bunları nasıl öldürebilirsiniz” demesiyle muhabirimiz ve kameramanımız ölümden döndü. YBŞ’lilerin taşlı saldırısı sonucunda Tahsin Kasım başından, ayağından ve sırtından yaralandı. Muhabirimiz halen Şengal’deki bir hastanede tedavi görüyor. Kameramanımız Ali Hemas da aynı şekilde taşlı saldırıda sırtından hafif yaralandı. Ekibimiz hala bazı YBŞ’liler tarafından tehdit ediliyor. Yine Ali Hemas’ın aktardığına göre saldırı sırasında YBŞ’liler ceplerindeki paraya ve kimliklerine el koydu, otomobili yanlarında götürdü. Yine ekibin yanında bulunan bilgisayar ve canlı yayın araçları ve hard diske de el konuldu ve zarar verildi. Ekibimiz saldırıdan kurtulduktan sonra iki YBŞ’linin nezaretinde hastaneye kadar götürüldü.

Rûdaw Medya Grubu bu saldırıyı şiddetli şekilde kınıyor ve saldırıyı Tahsin Kasım ile Ali Hemas’in canına kast saldırısı olarak niteliyor. Ve aynı zamanda özgür yayın hakkının çiğnenmesi olarak değerlendiriyor. Rûdaw Medya Grubu Irak sınırları içerisinde özgür yayın yapma ve çalışma hakkına sahiptir. Irak sınırları içerisinde Irak İletişim Kurumunun yönetmelikleri çerçevesinde hareket ediyor.

Rûdaw Medya Grubu olarak, Irak Silahlı Kuvvetleri Başkomutanlığı’ndan, Irak İletişim ve Ulaştırma Otoritesi’nden ve YBŞ'nin bağlı olduğu Haşdi Şabi Komutanlığından sorumluluklarını bir an önce yerine getirmelerini ve saldırganları hukuka uygun olarak yargılamalarını talep ediyoruz.

Irak Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı ve Irak İletişim ve Ulaştırma Otoritesi Rûdaw ekibinin o bölgede güvenliğini sağlamakla görevlidir. Rûdaw ekibinin bölgede sağlıklı ve güvenli şekilde çalışması için bunun gerekli olduğuna inanıyoruz.”