Êzidîler Şengal’e dönüyor

Êzidîler Şengal’e dönüyor

DAİŞ ve destekçilerinin boşalttığı Şengal'e yeniden dönüşler başladı. Şengal Göç Kabul Komitesi Sözcüsü Îdo Şekir, "Şuana kadar kentte bin 300 aile döndü. Bu da 8 bin kişi ediyor. Dönüşler kırımı gerçekleştirenlere güçlü bir cevap olacaktır” dedi.

A+A-

 

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, DAİŞ’in 2014 yılında saldırdığı Şengal’de yaklaşık, 400 bin Êzidî evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı. Göç sırasında 280 Êzidî açlıktan ve susuzluktan yaşamını yitirdi, bine yakın kişi ise yaralanmıştı. Saldırı sırasında 4 bin 400 ila 5 bin 800 Êzidî kaçırıldı. Kaçırılanlardan 100’i aşkın kişi katledilip toplu mezarlara gömüldü. Şuana kadar 12 toplu mezar tespit edildi. Hala yüzlerce Êzidî kayıp. Saldırı Êzidîler için 73'üncü ferman olarak tarihte geçti. 

 

AMBARO ALTINDA

 

Kent DAİŞ tarafından işgal edildi ve HPG’nin müdahalesiyle kurtarıldı. Ardından Şengal'de öz savunma birlikleri Yekîneyên Berxwedana Şingal – Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) ve Yekinêyen Jinên Êzidxan –  Êzidî Kadın Birimleri (YJE) kuruldu. Êzidîlerden oluşan birlikler, kentin güvenliğini sağlıyor. Kentin yüzde 80'nine yakınını savunduklarını kaydeden Şengal Göç Kabul Komitesi Sözcüsü Îdo Şekir, kendilerine yönelik adı olmayan bir ambargonun uygulandığına dile getirdi. Şekir, Irak hükümetinin kendilerine maddi ve manevi anlamda hiçbir destekte bulunmadığını vurguladı. 

 

EVLER ENKAZ 

 

Şekir, uygulanan tecrit politikaların nedeni Êzidî halkını yok etmek olduğunu belirterek, savunmadan ekonomiye, iş olanaklarından çalışma koşullarına kadar hükümet güçlerinden herhangi bir yardım alamadıklarını ifade etti. Kentte yaşanan savaş sürecinde zarar gören evlerin birçoğunun hala enkaz olduğuna dikkati çeken Şekir, dönen yurttaşların kendi imkanlarıyla evlerini onarıp inşa etmeye çalıştıklarını belirtti.

 

İKİ AYDA BİN 300 AİLE DÖNDÜ

 

Şekir, son 2 ayda geri dönüşlerin arttığını belirterek, "Daha önceleri Irak hükümeti geri dönüşler için sorunlar çıkarıyordu. Ama son süreçte 1300’e yakın aile döndü. Bunların birçoğu farklı farklı köylere yerleşti. Dönenlerden 800 aile Qibledic, Telezir, Tilqesab ve Şengal'e gibi yerlere yerleşti. Geri dönen ailelerin birçoğunun evi yıkılmış ailelerdir. Bu yıkılmış evler de hiç bir şekilde tekrardan inşa edilmemiş ve bunların inşa edilmesi için de herhangi bir çalışma yürütülmemiş. Ama bu inşa sürecini kendi aramızda değerlendiriyoruz.  Camı, penceresi ve kapısı olmayan evler için bizler de yardımcı olacağız. Bu şekilde evleri inşa etmek için çaba içinde olacağız. Bugüne kadar dönenler kendi imkanlarıyla dönüp, kısıtlı imkanlarla evlerini inşa ettiler. Yaz ayları olduğu için bu ailelerden bazıları kendi bahçelerine naylondan çadırlar yaparak o çadırlarda yaşıyorlar. Kısacası halk kendi imkanlarıyla evlerine dönüp inşasını yapıyor" dedi. 

 

SORUNLARLA KARŞI KARŞIYALAR

 

Şuana kadar 8 bin kişini döndüğünün bilgisini veren Şekir, "Her gün bu sayı değişebiliyor. Gün içinde en az 50 aile geliyor. Mesela bugün 70'e yakın aile geldi. Yarın belki 100 veya 200'e yakın aile daha gelir. Genel olarak baktığımızda Şengal halkı çok zorlu bir süreçten geçiyor. Bir taraftan su yok, bir taraftan elektrik yok. Bir taraftan da siyasal sorun ve eksiklikler var. Bir taraftan da burada resmi olmayan devletlerin varlığı var. Bu sorunlar da çözülmediği zaman halk büyük sorunlarla karşı karşıya kalmış oluyor. Şengal halkı 2014'den bu yana ciddi sorunlarla karşı karşıya. Bu sorunları göz önünde bulundurduğumuz zaman hem Irak tarafından, hem de içteki güçler tarafından Şengal üzerinde büyük  projelerin olduğunu görebiliyoruz. 24 saat içinde sadece 6 saat elektrik var. Bazen de hiç yok. Elektriğin direklerinden tutun tellerine kadar hiç bir malzemesi yok. Özellikle de Tilhesab, Tilbenad,Tileziz köylerinde hemen hemen elektrik hiç yok. Ama Şamal, Sinon, Kanesor, Digor, Burik ve Hirdab tarafında elektrik sorunu fazla yaşanmıyor. O taraflara hizmet gidiyor ama Şengal merkez başta olmak üzere birçok köyde elektrik ve su sorunları devam ediyor" diye belirtti. 

 

ÊZIDÎ KURUMLARI İNKAR EDİLİYOR

 

Şengal halkının her taraftan yaralı olduğunu sözlerine ekleyen Şekir, şöyle devam etti: "Irak devletinin Şengal'e yönelik tutumu ortada. Ama uluslararası devletler bu uygulamaya karşı sessiz. Bu sessizlikte siyasi bir sorundur. ABD tarafından herhangi bir ses yok. Irak hattında Şengal üzerinde ciddi bir siyaset yürütüyor. Yürütülen bu siyasette var olan yaralarımızı sarmıyor ve yaralarımızı sarmak için de herhangi bir çaba içinde değiller. Ancak bu halkı nasıl dağıtabiliriz, Êzidî halkının topraklarına geri dönmemesi için ne yapabiliriz, halk tarafından kurulan meclisleri, YBŞ ve YJE güçlerini nasıl dağıtabiliriz, üzerinden bir yoğunlaşma içindeler. Bu çalışmaları ve örgütleri inkar etmek Êzidîleri inkar etmektir. Özelde, dış askeri güçler Êzidî halkına, 'biz sizi Êzidî olarak kabul etmiyoruz ve sizin bizim gibi olmanız gerekiyor' üzerinde bir dayatma içindeler. Bunlar ciddi sorunlardır."

 

'YARALARI SARIYORUZ'

 

Êzidî halkının yaralarının sarılmasının üç aşamadan geçtiğine dikkati çeken Şekir, "Birincisi gücünü askeri güçten alıyor, ikincisi siyasi güçten, üçüncüsü de Êzidî kimliğinden alıyor. Êzidî halkı üzerinde inkar politikaları yürütüyorlar. Türkiye hükümeti gibi güçler de Êzidî kırımının yolunu açmaya çalışıyor ve bu politikalarla Êzidî halkını 2014’lere geri göndermek istiyorlar. Ama bizler bugüne kadar bu politikaları kabul etmedik ve etmeyeceğiz de. Başur (Irak Federe Kürdistan Bölgesi) üzerinde ciddi saldırılar var.  Bizler şunu çok iyi biliyoruz ki bunlar Türkiye ve Irak hükümetinin eliyle yapılıyor. Farklı yollarla bu saldırılar gerçekleştiriliyor” diye konuştu. 

 

Irak hükümeti tarafından ekonomik destek almadıklarını dile getiren Şekir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şengal'de adı olmayan bir ambargo uygulanıyor. Biliyoruz ki halkın ekonomisini oluşturmayacaklar. Burada ekonomi halkın kendi emeğiyle dönüyor. Şengal halkının tümü işsiz diyebiliriz. Üniversite bitirmiş gençlerden tutun, öğretmenlere kadar herkes işsiz. Irak’ta bu insanlara hiçbir şekilde iş verilmiyor. Bu da bizlere şunu gösteriyor ki Irak hükümeti Êzidî halkını kendi kimliğiyle tanımıyor. Onlarca okumuş ve meslek sahibi olmuş insanımız var. Ama bunlar günlük çalışıyorlar. Irak’ta iş bulamıyorlar. Bunlar ya Avrupa’ya gitmek zorunda kalıyor ya da evlerinde işsiz bekliyoruz." 

 

SALDIRILARA KARŞI MÜCADELE 

 

Ağustos 2014'te kırımdan geçirildiklerini anımsatan Şekir, şunları ifade etti: "Önümüzde Ağustos ayı var. Bu ay da bizleri kırımdan geçirdiler. Êzidî halkı bu ay içinde topraklarına, Şengal'e güçlü bir dönüş yapmalıdır. Bu aydaki geri dönüşler önemli ve anlamlıdır. Dönüşler kırımı gerçekleştirenlere güçlü bir cevap olacaktır. Şengal halkı üzerinde gerçekleştirilmek istenilen projeleri de boşa çıkartmış olacağız. Bunu da askeri gücümüzü güçlendirerek ve kendi öz gücümüzü örgütleyerek yapabiliriz. Avrupa’da, çadırlarda ve kamplarda yaşayan halkımız toprağına geri dönmelidir. Bizler ekonomik, örgütsel, ideolojik ve kültürel anlamda Şengal de ciddi çalışmalar yürüteceğiz ve bunu da halkımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Bundan dolayı Şengal halkı toprağını sahiplenmeli ve toprağına dönmelidir. Bizler geri dönme de ısrarcı olmalıyız. Ne olursa olsun devreye konulmak istenilen saldırıları kabul etmeyeceğiz ve bu saldırılara karşı da mücadele edeceğiz."

 

'ÇOCUKLARIMIZ BİZİ KORUYOR'

 

Şengal savunma birliklerinin kentin yüzde 80’nine yakınını kontrol ettiğini belirten Şekir, şunları dile getirdi: "Bu toprakların çocukları bu halkı koruyor. Güvenliğimizi sağlayan onlardır. Düşmanlarımız her zaman tetiktedir. Bunun için de farklı uygulamaları devreye sokuyor. Ama buna yönelik aldığımız tedbirler var. Biz Şengal halkı olarak askeri gücümüzü daha da güçlendireceğiz. Şengal'de uyguladığımız ve halkımız için sağladığımız güvenlik Irak bile yok. Her türlü saldırılara karşı gözümüz ve kulağımız daima açıktır."

 

'ARTIK KADERİMİZ KİMSENİN ELİNDE DEĞİL'

 

Halka çağrıda bulunan Şekir, şunları söyledi: "Başlatılan geri dönüş hamlesine sahip çıkın. Hepimiz dört bir yandan birbirimize destek olmalıyız. Şuna inanıyoruz ki, Êzidî halkı bu süreçte ittifakını sağlayacak ve geliştirilmek istenilen her bir saldırıya karşı cevap olacaktır. Êzidî halkı olarak kaderimiz kimsenin elinde değil ve bizler her bir saldırıyı boşa çıkartacak kadar güçlü ve inançlıyız" dedi. 

 

MA / Müjdat Can - Zeynep Durgut

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.