Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Güvenli bölge” konusunda, "Hedefimiz Cenevre'den önce bazı adımların atılması" dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, Çekya Cumhuriyeti Başbakanı Andrej Babis ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan'ın açıklamasında şunlara yer verdi:

“Çekya ile ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık, ikili ticaret hedefimizi 5 milyar dolar olarak belirledik. Çekya Türk öğrenciler için en çok tercih edilen ülkelerden birisidir. Çekya'nın 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında verdiği desteğe teşekkür ediyorum. Savunma sanayi alanında işbirliğimizi ileriye götürme konusunda görüşmelerimiz oldu."

Güvenli bölge konusuna da değinen Erdoğan, “Hedefimiz Cenevre'den önce bazı adımların atılması. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda görüşmemiz gerçekleşirse bu konu masadaki en önemli konulardan biri" diye konuştu.

Erdoğan, "'Çok güzel proje' dediler ama uygulamaya gelince böyle bir destek malesef gelmedi. Şu anda kendileri güvenli bölgeyi gündeme getiriyorlar, hadi deyince de kimseyi bulamıyoruz. Güvenli bölgenin sadece adı kaldı. Bir taraftan tacizler, tehditler, malum güneyden zaman zaman yapılıyor. Son olarak İdlib'deki gelişmelerde mâlum rejimin siviller üzerinde yapmış olduğu bombardıman vesaire" ifadelerini kullandı.

"İdlib'de sivil halkın can kaybını engellemek için ne yapabilirsiniz?" sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Türkiye olarak AB'nin bize vermiş olduğu birçok sözler var. Bu sözler bizim milli bütçemize parasal destek sözü değil, uluslarası kuruluşlar vasıtasıyla Kızılay, AFAD gibi kurumlarımıza verilecek destekti. Bizim yatırımımız 40 milyar euroyu buldu ama AB'nin katkısı 3 milyar euroyu bile bulmadı. Bir güvenli bölge teklifimiz var. Avrupa'nın önemli ülkeleri ile görüştüm, Suudi Arabistan ile görüştüm. Hepsi de bu güzel bir teklif ve anlayış dediler.

30 kilometre derinliği olan güvenli bölgede evler inşaa edeceğiz, bunların bahçeleri de olacak ve Suriyeliler ekip biçecekler dedik. Ama maalesef güvenli bölgenin sadece adı kaldı. İdlib de Halep gibi yerle yeksan olup yok olmaya başladı. Mültecilere kapımızı kapamak suretiyle kovmak durumunda değiliz ama buralarda (Suriye) özellikle bir güvenli bölge ihdasına yardımcı olabilirsek, bunu başarabilirsek ne mutlu bize. Askeri noktada heyetlerimiz hala görüşüyorlar. Birileri buraya geliyor, bizim heyetlerimiz bir yere gitmiyor. Ayın 16'sında yapılacak görüşmeden de bir karar çıkacak. İdlib bizim meselemizdir, buradan çıkacak göç bizim sınırlarımızı zorlayacak. Oradan çıkacak herhangi bir ateş bizim ülkemizi yakar."