Dernek ve vakıflara kayyım yasası TBMM'de kabul edildi

Dernek ve vakıflara kayyım yasası TBMM'de kabul edildi

.

A+A-

Derneklere ve vakıflara kayyım atanmasının önünü açan kanun teklifinin ilk 19 maddesi Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. İktidar düzenleme için 'terörün finansmanını engelleme' savunması yaparken, muhalefet 'belediyelere getirilen kayyım düzeninin derneklere getirilmek istendiğini' söylüyor.

Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi'nin 19 maddesi TBMM'de kabul edildi.

İçişleri Bakanlığı'na dernek ve vakıf yönetimlerine kayyım atama yetkisi veren düzenlemeye muhalefet tepki gösterdi.

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, teklifin sadece adının terörle mücadele, içeriğinin ise demokratik hakların kısıtlanması olduğunu söyledi.

Türkiye'nin dört bir yanından 600’ü aşkın derneğin bu teklifin geri çekilmesi için çağrı yaptığını ifade eden Çakırözer, "Belediyelere getirilen kayyum düzeni şimdi derneklere getirilmek isteniyor. Yargı kararı dahi olmadan terör gerekçesiyle açılan soruşturmalarda derneklerin faaliyetleri durdurulacak, yöneticileri İçişleri Bakanı ve vali tarafından görevden alınırken yerine kayyumlar atanacak. Bu yapılan Anayasa ve yasalardaki sivil örgütlenme hakkına büyük darbedir" diye konuştu.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel ise "teröre finans sağlayan her türlü kanalların kurutulmasının yanı sıra terörün de kökten ortadan kaldırılmasının yanında olduklarını" ancak dernek genel kurulu dışındaki organlarda görev yapanları geçici görevden uzaklaştırma yetkisinin düzenlemeyle İçişleri Bakanına değil mahkemelere verilmesi gerektiğini savundu.

HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, kanun teklifiyle hak ve özgürlükler, dernekler ve sivil toplum örgütlerinin, örgütlenme özgürlükleri yönünde kısıtlamalara gidildiğini söyledi. Teklifte yine kayyım meselesiyle karşı karşıya olunduğunu söyleyen Koç, "Bu teklifle örgütlenme özgürlüğü, kanun önünde eşitlik, masumiyet karinesi, dernek kurma özgürlüğü ve mülkiyet hakkı ihlal edilmektedir" dedi.

CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, teklifin güvenlikçi olduğunu, anayasal hak ve özgürlükleri sınırlandıran düzenlemeler içerdiğini söyledi. Mali Eylem Görev Gücünün tavsiye kararlarından 12 No'lu kararın söz konusu kanun teklifinde neden bulunmadığını soran Bülbül, "12 No'lu tavsiye kararında siyasi nüfuz sahibi kişilerle ilgili öneriler bulunuyor ancak ne hikmetse bu kanun teklifinde bu siyasi kişilerle ilgili hiçbir tavsiye kararını yerine getirmiş madde yok. Mali Eylem Görev Gücü tavsiye kararında faydalanıcıların siyasi bir kişi ya da kuruluş olabileceğini ifade ediyor, bu kapsamda, makul tedbirlerin alınması ve siyasi nüfuz sahibi kişinin aile bireyleri ve yakınları için de bu tedbirlerin uygulanması gerektiğini vurguluyor ama kanun teklifinde böyle bir şey yok" diye konuştu.

AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk ise teklifin BMGK'nin kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine ilişkin kararlarının uygulanmasına yönelik usul ve esasları düzenlemeyi hedeflediğini belirterek şunları söyledi:

"Ülkemiz bugüne kadar barış ve huzur içerisinde, güvenli bir dünya için uluslararası toplumla iş birliği içinde olmuş, terörizmin finansmanının ve kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi ve benzeri birçok konuda adımlar atılması için yoğun uğraşlar vermiştir. Ülkemizin stratejik konumu her zaman terör örgütlerine karşı daha etkin bir mücadeleyi gerektirmektedir. Özellikle FETÖ, PKK ve daha birçok terör örgütüyle uzun yıllardır gerçekleştirdiğimiz mücadelede başarılı olabilmemiz için uluslararası düzeyde bir iş birliği gerekmekte, terörün ortadan kaldırılması için finansman ve insan kaynağının kesilmesi zorunluluk arz etmektedir."

Görüşmelerde AİHM'in Demirtaş kararı ile ilgili de tartışma yaşandı. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkındaki kararına ilişkin yapılan açıklamalara işaret ederek şu değerlendirmeyi yaptı:

"İşin asıl muhatapları konuşmadı. Adalet Bakanı nerede? Yani bu ülkede bir AİHM kararı, büyük daire kararı verilmiş, 3 kişi çıkmış, 'Tanımıyorum' demiş. Ama Dışişleri Bakanı ve Adalet Bakanı buna cevap vermedi. Ben buradan çağrı yapıyorum. Hakikaten Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Konseyine, AKPM'ye gittiğinde ne diyecek acaba? Bunu merak ediyoruz, bir gelsin anlatsın. Ya da Adalet Bakanı 'Adaleti sağlayacağım' derken 'AİHM büyük dairenin kararını tanımıyoruz' diyenlere bir cevap verecek mi? Bunu da merak ediyoruz ve çağrıda bulunuyoruz."

AİHM'in kararına uymanın zorunlu olduğunu belirten Beştaş, "Artık uyar mısınız, uymaz mısınız onu bilmiyorum. Ama tabii ki uyulacak. Türkiye'nin geleceğini karanlığa götürmeye hiçbir kimsenin hakkı yoktur" dedi.

TBMM Genel Kurulunda, kabul edilen 19 madde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesine yönelik yaptırım kararlarının uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen kanun teklifi derneklere kayyım atanmasının da önünü açıyor.

Bu teklifle, izinsiz yardım toplama faaliyetinin internet ortamında yapıldığının tespiti halinde ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı tarafından içeriğin çıkarılması bildiriminde bulunulacak; en az 24 saat içinde içerik kaldırılmazsa ilgili valilik veya İçişleri Bakanlığı, erişimi engellemek için sulh ceza hakimliğine başvuracak.

Söz konusu teklifle merkezi yurt dışında olup Türkiye'de faaliyette bulunan vakıfların da yabancı dernekler gibi kanun kapsamına alınarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla Dernekler Kanunu'nda da değişiklik yapıldı. Buna göre belirli suçlardan mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacak; bu dernekler ü. yılda bir kamu personeli tarafından denetlenecek. Ayrıca derneklere ait her türlü tesis, müessese ve ortaklığı bulunan kuruluşlar, görev alanları ile sınırlı olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlar tarafından denetlenecek.

Kabul edilen maddelere göre, BMGK kararlarının kapsamına bağlı olarak bu kararlarda yer alan kişi veya kuruluşlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen, bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına, her türlü fon toplanması veya sağlanması yasak olacak. Bunların Türkiye'de iş ortaklığına ya da başkaca iş ilişkilerine girmesi; bu kararlarda yasaklanan nükleer, balistik füze programları veya diğer faaliyetlerle ilgili olarak organizasyonlara veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşlara ya da bunların yararına her türlü fon toplanması veya sağlanması da yasak kapsamında bulunacak.

BMGK kararlarının kapsamına bağlı olarak bu kararlarda belirtilen kişi, kuruluş veya organizasyonların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen, bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların Türkiye'de temsilcilik açması, her türlü faaliyette bulunması, faaliyetlerini gerçek veya tüzel kişiler aracılığıyla doğrudan ya da dolaylı olarak yürütmesi, bankalarının Türkiye'de şube veya temsil ofisi açması ya da iş ortaklığına girmesi, bankaları ile iş ortaklığı kurulması, sermaye ortaklığına gidilmesi veya muhabir banka ilişkisi tesis edilmesi yasak olacak, mevcut olanlar ise sonlandırılacak.

BMGK tarafından izin verilen haller dışında ilgili kararların kapsamına bağlı olarak bu kararlarda belirtilen madde, malzeme ve ekipmanın ithali, ihracı, transiti ve teknolojinin transferi veya nükleer faaliyetlere ya da nükleer silah atma sistemlerinin geliştirilmesine katkı sağlanması veya destek verilmesi yasak olacak.

BMGK kararlarına karşı ilgililer tarafından Denetim ve İşbirliği Komisyonuna yapılan başvurular, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla BMGK'ye iletilecek.

Mal Varliğinin Dondurulmasi Ve Yasaklarin Uygulanmasi

BMGK'nin kararlarına konu kişi veya kuruluşların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların Türkiye'de bulunan mal varlığının, deniz ulaşım araçlarının dondurulması veya yasaklama kararları ile bu kararların kaldırılması kararları, Cumhurbaşkanının Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla gecikmeksizin uygulanacak.

BMGK'nin kararlarında belirtilen organizasyonların veya bunlar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak kontrol edilen ya da bunların adına veya hesabına hareket eden kişi veya kuruluşların yasaklı işlem ve faaliyetlerde bulunduklarına ilişkin makul sebeplerin varlığı halinde Denetim ve İşbirliği Komisyonunun önerisi üzerine Türkiye'deki mal varlıkları, Cumhurbaşkanının Resmi Gazete'de yayımlanan kararıyla gecikmeksizin dondurulacak.

Kararların Resmi Gazete'de yayımlanması ile nihai listeler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından internet sitelerinde gecikmeksizin yayımlanacak. Yasaklama kararları ilgisine göre yetkili kamu kurum ve kuruluşları tarafından derhal yerine getirilecek.

Denetim ve İşbirliği Komisyonu

Teklif, uygulamayla ilgili olarak Denetim ve İşbirliği Komisyonu oluşturulmasını öngörüyor.

Komisyon Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı başkanlığında Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Hazine Kontrolörleri Kurulu, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Nükleer Düzenleme Kurumu ve Sermaye Piyasası Kurulunun en az genel müdür veya başkan yardımcısı düzeyinde olmak üzere bildireceği üyelerden oluşacak.

Komisyonun sekretarya hizmetleri Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yürütülecek. Görüş ve bilgilerine gerek duyulan kurum ve kuruluşların temsilcileri Komisyona çağrılabilecek. Komisyon, gerek görmesi halinde ilgili kişi, kurum ve kuruluşlardan görüş, bilgi ve belge talebinde bulunabilecek.

Komisyon, kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak bilgi ve belge istediği takdirde talepte bulunulan kişi, kurum ve kuruluşlar, kanunlarda yer alan hükümlere dayanarak bilgi ve belge vermekten kaçınamayacak.

Komisyon, kamu kurum ve kuruluşlarına uygulamaya ve alınması gereken tedbirlere ilişkin olarak görüş bildirebilecek ve öneride bulunabilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları, yasak işlem ve faaliyetlere ilişkin bilgi, belge ve bulgular ile değerlendirmelerini Komisyona bildirmekle yükümlü olacak.

Komisyon, yasak işlem ve faaliyetlerin gerçekleştirildiği hususunda makul sebeplerin varlığına istinaden kişi ve kuruluşlar ile deniz ulaşım araçlarının BMGK listelerine eklenmesine ve bu makul sebeplerin ortadan kalkması halinde listelerden çıkarılmasına ilişkin olarak BMGK'ye gönderilmek üzere Cumhurbaşkanı'na öneride bulunabilecek. Yılda en az iki defa toplanacak Komisyon, çalışmalarını gizlilik esaslarına uygun olarak yerine getirecek.

Ceza Hükümleri

Yasaklara aykırı hareket edenler, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 1 yıldan 8 yıla kadar çeşitli cezalara veya adli para cezasına çarptırılabilecek.

Mal varlığının dondurulmasıyla ilgili alınan kararın gereğini yerine getirmeyen veya yerine getirmekte ihmal veya gecikme gösteren kişilere, fiil, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilecek.

Söz konusu suçların, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ya da bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, daha ağır ceza verilebilecek.

Kanunun uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile Komisyonun çalışma usul ve esasları Adalet, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Hazine ve Maliye, İçişleri ile Ticaret bakanlıkları tarafından, müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenecek. Yönetmelik, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde yürürlüğe konulacak.

Izinsiz yardim toplayanlara cezalar artiyor

İzinsiz yardım toplayanlara 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek. İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması halinde ise 10 bin Türk lirasından 200 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak. İzinsiz yardım toplanmasına yer ve imkan sağlayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirası idari para cezası ile cezalandırılacak. Ayrıca, gerçek kişiler, yardım toplama faaliyeti için en az üç kişiden ibaret sorumlu kurul oluşturmak zorunda olacak.

Belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak yurt dışına yardım yapan sorumlu kurul üyelerine, 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek.

Kendilerinden istenen bilgi ve belgeleri vermeyenlere 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanacak. Bu aykırılığın kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde gerçekleşmesi halinde ilgili kamu kurum ve kuruluşunda çalıştırılma biçimine bakılmaksızın görev yapanlar hakkında ilgili mevzuat uyarınca disiplin hükümlerine göre işlem yapılacak ve sonucu yetkili makama bildirilecek.

Makbuzla belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tabi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle izinsiz yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezasına çarptırılacak.

İzin vermeye yetkili makamın izin verdiği yer dışında yardım toplayanlar, uyarılmalarına rağmen bu faaliyeti sonlandırmazsa 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası ile cezalandırılacak.

Bu kanunun diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara, fiilleri suç oluşturmadığı takdirde 1000 Türk lirası idari para cezası verilecek.

İzinsiz toplanan mal ve paralara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesi kararlaştırılacak.

İdari yaptırımlara karar vermeye yardım toplama iznini veren makam yetkili olacak. İzinsiz yardım toplanması halinde idari yaptırımlara vali karar verecek. Vali bu yetkisini vali yardımcılarına veya kaymakamlara devredebilecek.

Dernek denetiminde bilirkişi görevlendirilecek

Merkezi yurt dışında olup Türkiye'de faaliyette bulunan vakıfların da yabancı dernekler gibi kanun kapsamına alınarak uygulamadaki tereddütlerin giderilmesi amacıyla Dernekler Kanunu'nda değişiklik yapıldı.

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanunu'nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ya da suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından mahkum olanlar derneklerin genel kurul dışındaki organlarında görev alamayacaklar. Dernek organlarına seçildikten sonra bu suçlardan mahkum edilenlerin görevi sona erecek. Yasaklanmış hakların geri verilmesi kararı verildiği takdirde bu fıkra hükümleri uygulanmayacak.

Derneklerin denetimlerinin periyodik yapılmasını teminen, risk değerlendirmelerine göre denetimlerin üç yılı geçmeyecek şekilde her yıl ve kamu personeli tarafından yapılması öngörülüyor.

İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişleri ve dernekler denetçileri hariç, denetimlerde görevlendirilecek kamu görevlilerine verilecek ücretin tutarı İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığınca birlikte tespit edilecek ve İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak.

Denetim ile görevlendirilenler, kamu kurum ve kuruluşlarından, bankalar dahil gerçek ile tüzel kişilerden denetim görevi kapsamına giren hususla sınırlı olarak ilgili bilgi ve belgeyi isteme yetkisine sahip olacak. Talepte bulunulanlar özel kanunlarda yazılı hükümleri ileri sürerek bilgi ve belge vermekten kaçınamayacak.

İçişleri Bakanlığınca veya mülki idare amirliğince talep edilmesi halinde, dernekler ile derneklere ait her türlü tesis, müessese ve ortaklığı bulunan kuruluşlar, görev alanları ile sınırlı olmak üzere ilgili bakanlık ve kuruluşlar tarafından denetlenecek. Denetim sırasında, uzmanlık veya teknik bilgi gerektiren durumlarda İçişleri Bakanlığı, valilikler ve kaymakamlıklar tarafından bilirkişi görevlendirilebilecek.

Teklifle, dernekler tarafından yurt dışına yapılacak yardımların şeffaf ve hesap verilebilir şekilde yürütülmesi, ayrıca suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı ile mücadele kapsamında gerekli tedbirlerin alınması amacıyla, bildirim esasına dayalı olmak üzere Türkiye'den yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin düzenleme yapılıyor. Buna göre, yurt dışına yapılacak yardımlar, yardım gerçekleştirilmeden önce dernekler tarafından mülki idare amirliğine bildirilecek. Bildirimin şekli ve içeriği ile yurt dışına yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte düzenlenecek.

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yer alan suçlar ile Türk Ceza Kanunu'nda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ya da suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçlarından dolayı derneğin genel kurulu dışındaki organlarında görevli olanlar veya ilgili personel hakkında kovuşturma başlatılması halinde bu kişiler yahut bu kişilerin görev yaptığı organlar geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanı tarafından görevden uzaklaştırılabilecek. Bu tedbirin yeterli olmaması ve gecikmesinde sakınca bulunması durumunda İçişleri Bakanı, demeği geçici olarak faaliyetten alıkoyabilecek ve derhal mahkemeye başvuracak. Mahkeme 48 saat içinde faaliyetten geçici alıkoymaya ilişkin kararını verecek. İlgililer her zaman faaliyetten geçici alıkoyma kararının kaldırılmasını talep edebilecek. Mahkeme başvuruyu gecikmeksizin karara bağlayacak.

İdari yaptırımlar artıyor

Teklifle dernekler üzerinden suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı suçlarıyla daha etkin mücadele için idari yaptırımlar yeniden düzenleniyor ve caydırıcılığın sağlanması amacıyla yaptırım miktarı artırılıyor. Buna göre, tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin, okunamayacak hale gelmesi veya kaybolması halinde, öğrenme tarihinden itibaren 15 gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesine zayi belgesi almak için başvurmayan veya bu belgeyi denetim sırasında ibraz edemeyenler 3 aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacak.

Mülki idare amirliğine önceden bildirimde bulunmadan yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan yardım alanlara, 5 bin Türk lirasından 100 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek.

Denetim sırasında istenen belgelerin gösterilmemesi durumunda, 5 bin Türk lirasından 20 bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilecek. Ancak bu aykırılığın kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde gerçekleşmesi halinde yetkilendirilen makamın yapacağı bildirim üzerine, ilgili kamu kurum ve kuruluşunda çalıştırılma biçimine bakılmaksızın görev yapanlar hakkında disiplin hükümlerine göre işlem yapılacak ve sonucu yetkili makama bildirilecek.

7 bin Türk lirasını aşan her türlü gelir, tahsilat, gider ve ödemelerini bankalar ve diğer finans kuruluşları veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi aracılığıyla yapmayan dernek yöneticilerine her bir işlem için işleme konu tutarın yüzde 10'una kadar idari para cezası verilecek.

15 yaşını bitiren ancak yasal temsilcilerinin yazılı izni olmadan çocuk dernekleri kuran veya üye olanlar için ve bu kişilerin görevlerini yazılı uyarıya rağmen 7 gün içerisinde sonlandırmayan dernek yöneticilerine 1500 Türk lirası İdari para cezası verilecek. Mülki idare amirince yapılan ikinci yazılı uyarıya rağmen 30 gün içinde bu kişilerin organlardaki görevlerinin sonlandırılmaması halinde cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verebilecek.

Teklifle, Dernekler Kanunu'nda değişikliğe gidilerek, yasa hükümlerinin, yurt dışında bulunan tüm sivil toplum kuruluşlarının Türkiye'de yapacakları faaliyetlere de uygulanabilmesi sağlanıyor. Kanunda hüküm bulunmayan hallerde ise Türk Medeni Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınıyor.

Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, yürütülen soruşturma veya kovuşturmalar bakımından muhafaza altına alınan veya el konulan malvarlığı değerlerinin kıymeti tespit edilecek.

Düzenlemeyle Kabahatler Kanunu'nda sayılan tüzel kişilerin sorumluluğu bakımından suçların bir özel hukuk tüzel kişisinin organ/temsilcisi ya da organ/temsilci olmamakla birlikte tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında idari para cezası yaptırımı uygulanması sonucunu doğuran suçlar arasına uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti de ekleniyor.

Teklifle terörizmin finansmanı suçu bakımından da uyum düzenlemesi yapılıyor. Buna göre, terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun'da tanımlanan "terörizmin finansmanı suçu"nun, tüzel kişinin yararına olarak işlenmesi halinde, bu tüzel kişiye iki milyon liraya kadar verilebilecek idari para cezasının üst sınırı 50 milyon liraya yükseltiliyor. Söz konusu ceza, işleme veya eyleme konu menfaatin iki katından az olamayacak.

Daha ağır idari para cezasını gerektiren bir kabahat oluşturmadığı hallerde, bir özel hukuk tüzel kişisinin organ/temsilcisi veya organ/temsilci olmamakla birlikte bu tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde görev üstlenen bir kişi tarafından bir tüzel kişinin yararına işlenmesi durumunda, tüzel kişi hakkında idari para cezasına karar verilebilmesi için fiili gerçekleştiren kişi hakkında yürütülen soruşturma veya kovuşturmanın tamamlanması beklenmeyecek. Soruşturma veya kovuşturma sonucunda suçun tüzel kişinin yararına işlenmediğinin anlaşılması halinde idari para cezası kaldırılacak, tahsil edilmiş ise iade edilecek.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.