Demirtaş: CHP dokunulmazlık oylaması öncesi Genelkurmay’la görüştü

Demirtaş: CHP dokunulmazlık oylaması öncesi Genelkurmay’la görüştü

Demirtaş'ın iddiası “Değişen Bir Şey Yok/ Meclis’ten Mahpushaneye Kürt Milletvekilleri” kitabına verdiği söyleşide yer aldı

A+A-

HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, dokunulmazlıkların kaldırıldığı Anayasa değişikliği teklifinin TBMM’deki oylamasından birkaç gün önce CHP’li bir milletvekilinin, Genelkurmay Başkanlığı’nı ziyaret ettiği ve bu görüşmeden sonra CHP’nin tavrını “evet” olarak belirlediğini iddia etti. 

 

Demirtaş, bu iddiasını “Değişen Bir Şey Yok/ Meclis’ten Mahpushaneye Kürt Milletvekilleri” kitabına verdiği söyleşide dile getirdi. Gazeteci Hayri Demir ve Siyaset Bilimci Hasan Kılıç’ın kaleme aldığı kitap Dipnot Yayınları’ndan çıktı.  

 

Derya Okatan'ın Artı Gerçek'te yer alan haberine göre 2016 yılında milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırıldığı sürecin tüm yönleriyle ele alındığı kitapta, halen cezaevinde bulunan HDP’nin önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile HDP milletvekilleri Abdullah Zeydan, Selma Irmak, Çağlar Demirel, Gülser Yıldırım, Burcu Çelik Özkan, Ferhat Encu, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken ile söyleşiler yer alıyor. 

 

DEMİRTAŞ: HER ŞEY GENELKURMAY’I ZİYARET İLE BAŞLADI

Yazarların Selahattin Demirtaş ile yaptığı söyleşide yer alan ifadeler dikkat çekiyor. Demirtaş, söyleşide, tutuklanmasının önünü açan dokunulmazlıklar konusunda çarpıcı bir iddiaya yer veriyor. 

 

Demirtaş, “Size göre CHP’ye düzenlemeyi destekleme kararı aldırtan neydi?” sorusu üzerine şunları söylüyor:

 

“CHP’nin tarihi bir ‘hata’ yaptığı belliydi. Ama bu hatalarını CHP yönetimi şu ana kadar resmi olarak kabul etmedi. Bireysel olarak bazı CHP’liler bunun hata olduğunu söylediler sadece. Ama CHP yönetiminin o günlerde neden böyle bir ani karar aldığına dair çeşitli duyumlarımız var tabi ki. Spekülasyonlara yol açmamak adına ben de bunları şu anda tekrar hatırlatmak ve altını çizmek istemiyorum. Fakat bir gün her şey tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacaktır. Sadece şu kadarını söyleyeyim. TBMM’de oylama yapılmadan birkaç gün önce bir CHP’li vekilin Genelkurmay Başkanlığı’nı ziyareti ile başladı her şey ve CHP’nin kararı ‘evet’e evrildi.” 

 

YÜKSEKDAĞ: CHP İKTİDARIN EŞİĞİNE GELMİŞTİ, ‘EVET’ İLE GERİ SAVRULDU

Kandıra F Tipi Cezaevi’nde bulunan HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise bu konuda daha üstü örtülü açıklamalarda bulunuyor: 

 

“Bana kalırsa aradan geçen bunca zamandan sonra tavrının izahını esas olarak CHP’ye sormak gerekir. Ama şunu söyleyebilirim; CHP tarihindeki ender ihtimallerden birine kavuşup, neredeyse iktidarın eşiğine gelmişken dokunulmazlıkların kaldırılmasına verdiği destekle o eşikten savruldu. Böyle bir durum niye olur, kime yarar, CHP’nin müesses nizamdaki rolü iktidar olmamak mıdır? Bu ve benzeri sorular CHP yönetimi ve tabanında layıkıyla muhasebe edilmedi hala. 

 

“Dokunulmazlık yasası Meclis’te ilk gündeme geldiğinde CHP grubunun belirgin eğilimi prensip olarak ‘hayır’ deme yönündeydi. Sonuçta politik kamuoyunun bildiği gibi kendi prensiplerini çiğneyerek ‘evet’ dediler. Meclisin ve halkın oylarının, seçme özgürlüğünün saygınlığı ve dokunulmazlığını HDP tek başına savunmak zorunda kaldı. Bir partinin sözü ve eylemi arasındaki bu çelişki en başta kendini yönetemediğini gösterir. Böyle bir halde ülkeyi nasıl yönetsin. CHP dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde zaten var olan olumsuz politik imajını pekiştirmiş oldu. Aynı zamanda onu yöneten zihniyeti de ilan etmiş oldu. Statükosuna mıh gibi çakılıp kaldığı devlet zihniyeti demokrasiden yana hareketini engelledi.

 

ASKER BAĞLANTILI POLİTİK KANALLAR MÜDAHALE ETTİ

“Elbette bu temel gerekçenin yanı sıra bazı özgün müdahalelerin olduğunu da biliyoruz. CHP’nin ulusalcı kesiminin asker bağlantılı politik kanallarının o dönem Kılıçdaroğlu üzerinden sürece müdahale ettiği ve ‘Anayasa’ya aykırı ama evet diyeceğiz’ açıklamasının bundan sonra geldiği de bildiklerimiz arasında.” 

 

BALUKEN: CHP DEVLETİN SAKLI DEHLİZLERİNİ DİKKATE ALDI

HDP eski Grup Başkanvekili İdris Baluken ise CHP’yi eleştirirken “devletin saklı dehlizleri”nden bahsediyor. 

CHP’nin statükocu, devletçi, tekçi tarihi çizgisini aşamadığını belirten Baluken’in röportajından bazı satırlar şöyle: “CHP ülkenin ihtiyacı olan sosyal demokrat bir parti olmak yerine tek parti döneminin kodlarıyla kendini cumhuriyetin ve ülkenin asıl sahibi olarak gören, üstenci, elitist, iktidarcı anlayışını korumayı tercih ediyor. … Bugün yoksulluğun, yolsuzluğun, açlığın, işsizliğin, baskının, savaşın, ölümlerin olduğu bir ortamda sosyal demokratik bir partinin iktidara gelmesi için bütün koşullar olmasına rağmen CHP’nin mevcut durumu her şeyi göstermeye yetiyor. Dokunulmazlık oylamasındaki tutumuyla Meclis’in etkisizleşmesinden, hatta tasfiyesinden rejim değişikliğine kadar giden bütün süreçte CHP’nin tarihi vebali ve sorumluluğu vardır. CHP’nin devletin saklı dehlizleri yerine meydanlardaki halk denizini dikkate almadığı sürece bu çıkmazı aşamayacağı düşüncesindeyim.” 

 

ÖNDER: DEVLET AKLI CHP’Yİ DOMİNE ETTİ

Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde hükümlü bulunan Sırrı Süreyya Önder ise “CHP ile doğrudan temas, uyarılarınız oldu mu?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “CHP’nin aymazlığı o denli vahim boyutlardaydı ki hiçbir uyarımız ve diyalog çabamız netice vermedi. Komisyonda CHP sözcüsü ‘Anayasa’ya aykırı ama evet diyeceğiz’ dedikten sonra iktidar ve devlet aklının CHP’yi ağır bir şekilde domine ettiğini anladık. Halen de bu tutumlarına dönük bir özeleştiri duymadık.” 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.