Davutoğlu'na bir çağrı daha

Davutoğlu'na bir çağrı daha

'Terörle mücadele defterleri açılsa kimse insan içine çıkamaz' itirafında bulunan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yönelik 'Gerçekleri açıkla' çağrısı büyüyor.

A+A-

'Terörle mücadele defterleri açılsa kimse insan içine çıkamaz' itirafında bulunan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yönelik 'Gerçekleri açıkla' çağrısı büyüyor.

Yeni parti çalışmaları nedeniyle AKP'den gelen eleştirilere verdiği yanıtta "Terörle mücadele defterlerini açarsak kimse insan içine çıkamaz" şeklindeki itirafta bulunan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıklaması gündemdeki yerini koruyor. Geniş toplumsal kesimlerden eski Başbakana "Bildiklerini açıkla" çağrısı gelirken, Davutoğlu'nun işaret ettiği süreçte yaşanan katliamların başlangıcı olan olan, 5 Haziran'da Diyarbakır'daki HDP mitingine yönelik saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları da eski başbakana seslendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi'nde bir açıklama yapan 5 Haziran Amed Aileleri İnisiyatifi, kritik süreçte 2 yıl başbakanlık yapan Davutoğlu'na gerçekleri açıklama çağrısı yaptı.

 



AİLELERDEN ORTAK AÇIKLAMA 

"Ahmet Davutoğlu'nun hafızalarımızı yoklamamızı istediği bu dönemde milyonlarca insanın yüreğine ateş düşmüş, biriciğini, canını, yavrusunu, annesini, babasını, eşini, dostunu, akrabasını, sevgilisini yoldaşını yitirmiştir. Yüzlerce can sakat kalmış, sağlığından, evinden yurdundan edilmiş, hayatının en büyük travmasını yaşamıştır. Bu dönem  milyonlarca insanın ve toplumun hafızasında ilk günkü gibi taptazedir" diyen Aslan'ın katliam mağduru aileler adına yaptığı ortak açıklama şöyle:

"Ahmet Davutoğlu'nun bahsettiği dönemde 5 Haziran Amed Katliamı, Suruç Katliamı, Ceylanpınar'da iki polisin şaibeli bir şekilde öldürülmesi, Çözüm Süreci'nin bitirilmesi, 10 Ekim Barış mitingine yönelik Ankara Gar Katliamı ve daha birçok kıyım ve toplumsal travma yaşanmıştır. 1000 e yakın insan en kutsal hakkı olan yaşam hakkını yitirmiş, sağlığını kaybetmiş ve ayrıca toplumun tüm kesimleri ciddi bir toplumsal travmanın etkileriyle başetmek zorunda bırakılmıştır. 
Biz yakınlarını İŞİD bombalarıyla kaybedenler 7 Haziran - 1 Kasım arasında neler yaşandığını çok iyi biliyoruz. Katillerimizi tanıyoruz! Biz bu süreçte neler yaşandığını sormuyoruz. Bu süreçte yaşananların nasıl yaşandığını soruyoruz?"

'IŞİD, 1 KASIM'DA TEK BAŞINA İKTİDAR OLMANIZA KATKIDA BULUNMUŞ MUDUR?'

"Buradan, 5 Haziran Amed Katliamı’nın yaşandığı, 5 canımızı yitirdiğimiz 400’ün üzerinde canımızın yaralandığı Amed’den Davutoğlu’na sesleniyoruz; ülkemiz sizin iktidar döneminizde tarihin en kanlı cihatçı çetesinin geçiş yolu haline getirildi, IŞİD militanları ellerini kollarını sallayarak dolaştığı, bazı illerde kimlik kontrolü yaptığı, istediği gibi örgütlendiği, yargı süreçlerinden kolaylıkla sıyrıldığı konforlu bir alana çevrilmişti. Öyle ki, bu katliamların ve saldırıların araştırılması için verilen önergeler iktidarınız döneminde reddedilmişti.  

Davutoğlu’na soruyoruz; 1 Kasım seçimleri öncesinde yaptığınız Van mitinginde ‘Ak Parti iktidardan indirilirse sokaklarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar buralarda dolaşacak’ cümlenizdeki terör çeteleri; bizi Amed’de, Suruç’ta ve Ankara’da öldüren çeteler midir? Dışişleri bakanlığınız döneminde "öfkeli gençler" dediğiniz IŞİD çetecileri öfkesini her nedense Türkiye'nin muhalif kesimlerine kusmuş yaptıkları kıyımlar sizin tabirinizle "oylarınızı arttırarak" partinizin 1 Kasım'da yeniden tek başına iktidar olmasına büyük katkıda bulunmuş mudur? 

'DAVUTOĞLU'NA SESLENİYORUZ; KATLİAM DAVALARINDA BİLDİKLERİNİZİ ANLATIN'

"İlk günden beri baştan savma yürütülen Suruç Katliamı davasındaki canlı bombanın kardeşi 80 gün sonra Ankara’nın göbeğinde kendini patlatarak 103 kişiyi sizin iktidarınız döneminde katletmiştir. Sizin başbakanlık döneminizde Amed, Ankara ve Suruç Katliam davalarına iktidar tarafından müdahalede bulunulmuş mudur?
Bugün Amed; Ankara ve Suruç Katliamı davaları devam etmektedir. Sayın Ahmet Davutoğlu bu davalara gelip bildiklerinizi anlatmayı, kameralar karşısında ima ettiğiniz gerçekleri mahkeme salonlarında da açıkça ifade etmeyi düşünüyor musunuz? Yoksa bildiklerinizi AKP ile içine girdiğiniz iktidar mücadelesinde bir “koz” olarak kullanmayı mı planlıyorsunuz?

Bugün aynı dakikalarda Amed, Ankara ve İstanbul’da kanları birbirine karışmış, acıları iç içe geçmiş, ortak yaraları hala kanamaya devam eden aileler olarak kaybettiğimiz canların yarım kalan nefeslerini ciğerlerimize doldurarak gür bir ses ile soruyoruz; #DavutoğluAçıkla; 7 Haziran -1 Kasım arasında biz neden ve nasıl öldürüldük?"

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.