Davutoğlu ve Babacan'a Karşı AKP Yeniden Örgütlenme Çabasında

Davutoğlu ve Babacan'a Karşı AKP Yeniden Örgütlenme Çabasında

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyu desteğinin zayıflaması ve geçmişteki müttefiklerinin rakip haline gelmesi üzerine partisinin üzerindeki kontrolü sıkılaştırıyor.

A+A-

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyu desteğinin zayıflaması ve geçmişteki müttefiklerinin rakip haline gelmesi üzerine partisinin üzerindeki kontrolü sıkılaştırıyor.

Kısa süre önce Sivas'ta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar yakın müttefiki olan siyasetçileri ”fitne tüccarları” olarak tanımladı. Erdoğan, ”Kardeşliğimizi sağlam tutarsak fitne tohumları asla boy veremez” dedi.

Erdoğan, AKP'yi bölmeyi amaçlayan girişimler olarak nitelendirilen çabaları bertaraf etmek için son birkaç haftadır seçmen tabanının sağlam olduğu kentleri ziyaret ediyor.

AKP, geçtiğimiz hafta Erdoğan'ın iki eski yakın müttefiki, eski başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski milletvekili Abdullah Başçı'yı partiden ihraç etti. Davutoğlu'nun AKP'ye rakip olacak bir parti kurma çalışmaları yaptığı biliniyor.

AKP'de eleştiriye tahammül olmadığını belirten Başçı, ”Yanlışları söylemeye devam edeceğiz, milletin yanında durmaya devam edeceğiz, konuşmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Erdoğan, önümüzdeki aylarda yeni bir parti kurması beklenen eski ekonomi bakanı ve başbakan yardımcısı Ali Babacan cephesinden gelen rekabetle de karşı karşıya. Babacan, Erdoğan'ın geçmişte yakın müttefiki olan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den destek görüyor.

Muhalefet büyüyor

Erdoğan'ın otoriter liderlik tarzına yönelik eleştiriler giderek yoğunlaşırken ekonomik sıkıntılar da artmaya devam ediyor.

Eski AKP milletvekili ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi profesörü Osman Can, ”AKP'li siyasetçilerin durumdan memnun olmadığını ve Ali Babacan'la bağlantı kurmaya başladıklarını duyuyorum” diyor. Şu anda Babacan'la beraber çalışan Osman Can, Babacan'ın tek umut kaynağı olarak görüldüğünü söylüyor.

Türkiye'nin içte ve dışta çok büyük sorunları olduğunun altını çizen Osman Can, ”Anayasada, hukukta ve yargıda birçok şeyi değiştirmeye ihtiyaç var. Yeni parti, değişimin parçası olmalı” diyor.

Ahmet Davutoğlu'nun ihraç edilmesinden sonra partisinden istifa eden, AKP'nin İstanbul'daki en üst düzey üyelerinden Fatma Yavuz, geçen yıl yaklaşık 800 bin kişinin partiden ayrıldığını söyledi. Yavuz, 400 bin kişinin sadece son birkaç ay içinde partiyi terk ettiğini öne sürdü. Bu iddiaları reddeden parti yetkilileriyse sadece 250 bin üyenin partiden istifa ettiğini kaydediyor.

AKP'nin Mart ayında yapılan yerel seçimlerde İstanbul dahil birçok büyük kenti kaybetmesi, Erdoğan ve partisi için ağır bir darbe sayılıyor. Özellikle İstanbul, yaklaşık çeyrek yüzyıldır Erdoğan'ın kalesi olarak biliniyor.

”Birçokları, Erdoğan'ın kutuplaştırıcı siyaset tarzından bıktı” diyen İstanbul Şehir Üniversitesi sosyoloji profesörü Mesut Yeğen, ”Türkiye'de halk, ülkenin kutuplaştırılmaması gerektiğini düşünüyor, kutuplaştırmanın bir siyasi araç olarak kullanıldığını biliyor” diyor.

Eski müttefiklerinin Erdoğan'a rakip olmasının bazı zorlukları da beraberinde getirdiği uyarısında bulunan Yeğen, bunun, bu kişilerin ülke yönetiminde oynadıkları önemli rollerden kaynaklandığı görüşünde.

Yeğen bu konuda, ”Gül, Babacan ve Davutoğlu'nun çok önceden harekete geçmeleri gerektiği şeklinde eleştiriler var” diyor.

Osman Can da Babacan'ın bu tür eleştirilere yanıt vermek zorunda olduğunu kabul ediyor.

Can, ”Ali Babacan ve Abdullah Gül dahil AKP'li eski politikacılar, neden sessiz kaldıklarını kamuoyuna açıklamalı. Psikolojik olarak bu çok önemli çünkü insanların buna ihtiyacı var. Destekçilerinin de buna ihtiyacı var” diyor.

Birçok uzman, yeni kurulacak herhangi bir partinin AKP içindeki muhalifler dışında da tabanını genişletmesi gerektiğini vurguluyor. Yakın danışmanları, Babacan ve çevresindekilerin geniş tabanlı bir hareket oluşturmaya çalıştığını, bu amaçla Türk toplumunun önde gelen isimleriyle temas içinde olduklarını söylüyor.

Büyük bir yeniden örgütlenme çabası

Siyasi tehdidin giderek büyüdüğünün farkında olan Erdoğan'ın kapsamlı bir kabine değişikliğine gideceği söyleniyor. Gazeteci Abdülkadir Selvi, Erdoğan'ın hükümetini yeniden yapılandırma girişimi kapsamında beş bakanın değişebileceği sinyali veriyor.

Erdoğan şimdiden parti personeli arasında ciddi bir düzenlemeye gitti. Ancak gözlemciler, Erdoğan'ın partisinin içinde bulunduğu durumun sorumluluğunu taşıdığı görüşünün yaygın olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu tür değişikliklerin geri tepebileceği görüşünde.

Danışmanlık firması Global Source Partners'dan uzman Atilla Yeşilada, ”Erdoğan, yaşanan kötü durumun yardımcılarının, danışmanlarının ve çevresindeki diğer kişilerin kendisini dinlememelerinden kaynaklandığını düşünüyor. Parti içinde geniş kapsamlı itaatsizlik var” şeklinde konuşuyor.

Erdoğan'ın eninde sonunda kaybedeceğini söyleyen Atilla Yeşilada, ”Gerek AKP yanlısı gerekse muhalif medyadan gelen yorumların çoğu, Ali Babacan ve Davutoğlu'nun hiçbir şey yapmaları gerekmediği, Erdoğan'ın hatalarının AKP destekçilerini Babacan ve Davutoğlu'na yönelteceği şeklinde. 2020'de erken seçime gidilmesi olasılığını da göz ardı etmiyorum” diyor.

 

Dorian Jones-AMERİKANIN SESİ

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.