Bir Bağımsızlık Mücadelesinin Anatomisi

Bir Bağımsızlık Mücadelesinin Anatomisi

Bir Bağımsızlık Mücadelesinin Anatomisi

A+A-

Zeynel Abidîn 

İlginçtir, bizim bağımsızlık sürecimiz Türklerinkine ne kadar da benziyor. Mustafa Kemal Samsun'a çıkarken yapayalnızdı. Erzurum'da eğer Kazım Karabekir, Padişahın fermanını dinlese ve onu tutuklasa, belki de Türkiye Cumhuriyeti diye bir şey olmayacaktı. Üstelik, şimdilerde Türkler inkar etse de,  bütün orduları dağıtılan bir süreçte Erzurum ve Sıvas kongreleriyle Kürdistan eşrafı ve aydınları, Maraş, Antep, Urfa, Erzurum ve Kars direnişlerinde de Kürd silahlı birlikeri bu cumhuriyetin asıl gücünü oluşturdu. Mustafa Kemal Kürt aşiretleriyle direnişi örgütlerken Afyon, Konya, İzmir ve İstanbul'da Hükümet Mustafa Kemal in hain olduğunu ilan ediyordu.

Mesut Barzani bu süreci mutlaka iyi incelemiştir. Onun Mustafa Kemal'den daha büyük bir şansı var, zira onu ne tutuklayabilecek bir general, ne de başka bir milletin aşiretlerine ihtiyacı var. Dünyanın korkusu haline gelen IŞID gibi bir barbarlar gürühunu hallaç pamuğu gibi dağıtan, karış karış topraklarını onlardan ve sömürgecilerden kanıyla sulayıp alan bir kahramanlık ordusu Peşmerge ile Hewlêr'dên Zaxo' ya, Kerkuk'ten Barzan'a "Ya Bağımsız Kürdistan ya Ölüm" diyen gerçek bir millet var yanında.

Mustafa Kemal'in de muhalifi mandacılar vardı; İngiliz, Fransız ve Amerikan mandacıları... Mustafa Kemal sessiz sedasız hepsini sürgüne yolladı sonra. Bizim mandacılar da aynısından bir muamele ile etkisizleştirebilir. Hangi "lider" hangi sömürgeci devletin korumasını istiyorsa ona uğurlar olsun, deyip gönderebilir.

Ben gözlerimle gördüm, ruhumla yaşadım, hiçbir güç ve plan, Ranya, Qeladız, Koy, Hewlêr, Kerkûk, Duhok, Akre, Amediye, Barzan, Zaxo Kürd'ünü bağımsızlık ahdından vazgeçiremez. Bazı lider, siyasetçi, aydın takımının günün yirmidört saati baımsızlığa karşı sömürgecilerin bile üretemediği kadar bahane üretmesi ve özellikle Mesud Barzani hakkında en insafsız ve akılamaz karalama kampanyaları yapmasının bir tek nedeni var: Bağımsız Kürdistan şu an bize şahdamarımızdan daha yakın hale gelmiştir, onları bu kadar müthiş bir efor ile harekete geçiren Barzani düşmanlığı sadece bundandır. Çünkü Irak ile Suriye'nin bu işe karşı çıkma mecalleri kalmamıştır, hatta Irak aslında taraftardır da. Zira Bağımsız Kürdistan onların IŞIDe karşı bir tür doğal koruması konumuna gelecektir. Türkiye istemese de ses çıkarcak, engelleyecek şansını yitirmiştir, ayrıca Bağımsız Kürdistan "kabusunu" şansa ve çıkara dönüştürmek konusunda da epey yol almıştır. Bu işte en dinamik düşmanlık İran a kalmıştır ve o da zaten elinden geleni bir çok Kürt güçlerini kullanarak yerine getirdi, ötesi yoktur.

Ha bu arada, Mesud Barzani ve PDK hareketini eleştirmek için çok şey aramaya gerek yoktur, Kürtlerin en eski partisidir ve ulusal demokratik bir aristokrasi hareketi olarak doğan bu parti Kürdistan da en yaygın bir tabana sahip bir kitle partisi olmayı başarmıştır. Belki tarihiyle ilgili birçok eleştiriler yapabileceğimiz ciddi hatalar, sapmalar yaparak bu güne gelmiştir. Ama şu an Kürd' ün gerçek kurtuluşunu ve pek tabii ki yüzyıllardır kanla süzülülerek kendisini koruyan şeref ve onurunu savunmak ona nasip olmuştur. Son iki yıldır birçok dahili ve harici karşıtlara rağmen istikrarlı, kararlı ve tutarlı bir şekilde bağımsızlık davasını sürdüren tek partimiz ne yazık ki sadece odur. Ne yazık ki diyorum, çünkü direnişi ve savaş becerisyle dünyanın saygısını ve hayranlığını kazanmış bir peşmerge-gerilla ordusuna sahip bu milletin bu anlamlı davada yalnız bir partiyle anılması talihsizliktir. Bu nedenle, söyleyecek sözü olmayan, ufak tefek fikirlerle tatmin olmayı maharet sanan ama gerçekte egoizm balçığında debelenerek dikkati çekmeyi en iyi rol sananların bu kutsal işi ve bu işin mimarı Mesud Barzani'yi karalama çabaları da gerçekten boşunadır. Biz Mesud Barzani'nin ve PDK nin bütün hatalarını ve sapmalarını yeri geldiğinden en acımasız şekilde eleştiri hakkımızı saklı tutarak onun bu şerefli ve onurlu duruşunu, bağımsızlık davasını sonuna kadar destekleyeceğiz. Zira ülkesinin her karış toprağını adımlayan, babası General Mustafa Barzani' nin kırk yıllık peşmerge savaşını bizzat kendisi ve oğullarıyla birlikte sürdüren bu kahramanlığı, bu mutevazi yiğitliği Kürt olmanın şerefine karacağız. Zira bağımsızlık biz Kürtlerin karekteridir. Bu soylu millet son yüzyılda yeryüzünün en büyük bedellerini ödeyen bir mucadelenin sahibidir. Ve bağımsızlık umudu ve sevinci bizim onurla ve şerefle ayakta durmamızın yegane sebebi olacaktır. Bu sebep için bütün sonuçlara katlanılır...

Yaşasın Bağımsız Kürdistan
Yaşasın Peşmerge

 

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.