Beraat eden Eşbaşkan Ahmet Kaya göreve iade edilmiyor

Beraat eden Eşbaşkan Ahmet Kaya göreve iade edilmiyor

.

A+A-

Yerine kayyım atanan Ergani Belediye Eşbaşkanı Kaya, yargılandığı davada beraat etti. Kaya, karar kesinleşmesine rağmen göreve iade edilmedi.

HDP'nin 31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde kazandığı belediyelere kayyım atama süreci 11 Eylül 2016’da başladı. Bu süreçte HDP'li 65 belediyenin 48’sine kayyım atandı. Gözaltına alınan 72 belediye eş başkanından 20’si kadın 39’u tutuklandı.

Devam eden yargılamalarda eş başkanlar tahliye olurken, ikisi kadın altı eş başkan hala cezaevinde tutuklu bulunuyor.  Kayyım atanan belediyelerden biride Diyarbakır'ın Ergani ilçe belediyesiydi.

31 Mart yerel seçimlerinde HDP adayı olarak belediye başkanı seçilen Ahmet Kaya, İçişleri Bakanlığı’nın hakkındaki soruşturmaları gerekçe göstererek 23 Mart 2020 tarihinde görevden uzaklaştırılarak yerine ilçe kaymakamı kayyım olarak atandı. Görevden uzaklaştırılmasının ardından gözaltına alınan Kaya, emniyetteki ifadesinin ardından savcılığın talimatıyla serbest bırakıldı.

DELİL YOKTU

Kaya’da diğer eş başkanlar da olduğu gibi ‘Örgüt üyeliği’ suçlaması ile karşılaştı. Seçim döneminde katıldığı HDP programları, Newroz, taziye ve kayyım protestosunda yaptığı iddia edilen konuşma.  Ancak devam eden yargılamada dosyada ‘Örgüt Üyeliği’ne gerekçe edilen suçlara ilişkin delil yoktu. Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada Kaya, görevden alındıktan bir yıl sonra beraat etti. Savcının da beraat talep etmesi ve verilen beraat kararına itiraz edilmemesi üzerine karar kesinleşti. Beraat kararına rağmen Kaya’ya görevi iade edilmedi.

KAYA: DOSYADA FİNANSA DAİR TEK KELİME YOK

Beraat kararına rağmen göreve iade edilmeyen Ahmet Kaya, göreve iade edilmemesini hukuksuzluk olarak nitelendirdi. Kendisi hakkında hazırlanan iddianamede çok ağır ithamlar olduğunu ifade eden Kaya, ancak bu ithamların yargılama aşamasında düştüğünü söyledi.

Bu tür yargılamalarda özellikle belediyelere kayyım atanması gerekçesinin başında ‘örgüte finans aktarma’ iddiasının geldiğini hatırlatan Kaya, kendi dosyasında finansa dair tek bir kelimenin olmadığını söyledi. Yargılama aşamasında bu durumu kendisinin dile getirdiğini ifaden Kaya, “Hakime dedim. Dosyamda 75 kuruşun nereye gittiği belli değil deyin. Böyle bir kanıtla gelin her şeyi kabul ederim. Ama öyle bir şey yok. Hiçbir kanıt yok. Suçlamaların tümü delilsiz” dedi.

KATILMADIĞI ETKİNLİKTEN SUÇLANDI

Bazı suçlamaların ise katıldığı aday tanıtım programları olduğunu ifade eden Kaya, “Düşünün bir partiden adaysınız. O partinin aday tanıtım toplantısına katılıyorsunuz. Bundan dolayı suçlanıyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi” dedi.

Suçlamaların bununla sınırlı olmadığını ifade eden Kaya,  şunları söyledi:

“En ilginci bir tanesi vardı. DTK'da açlık grevleri ile ilgili bir basın toplantısına katıldığım iddia ediliyordu. Katılmadığımı, katılmışsam mutlaka hatırlayabileceğimi söyledim. Ama yok katılmışsın dediler. Fotoğraf gösterin dedim, ‘dosyanda görürsün’ dedi polis. Sonra dosya geldi, iddia edilen fotoğraf içindeydi. Ama oradaki kişi ben değildim. İsmi Ahmet Kaya olan başka birini ben olarak dosyaya koymuşlar. Arkadaşın TC kimlik numarası farklı, fotoğrafta net görünüyor.

Düşünün aynı dosyada yüzlerce kez benim kimlik numaram geçiyor, onlarca fotoğrafım var. Nasıl oluyorsa fark edilmiyor. Paket şeklinde oraya yerleştiriliyor. Bu bile bunun nasıl uyduruk bir iddianame olduğunu gösteriyor."

BERAAT OYBİRLİĞİ İLE VERİLDİ, 15 GÜNLÜK İTİRAZ SÜRESİ YOK SAYILDI

Tüm bunların ortaya çıkmasının ardından Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi 30 Mart 2021 tarihinde beraat kararı verildiğini, kararın da 6 Mayıs 2021’de kesinleştiğini ifade eden Kaya, “Karar oy birliği ile verilmişti. Kararda İstinaf yolunun da kapalı olduğu belirtiliyordu. Bu karara itirazlar da yapılmayınca beraat kararı kesinleşti.

Biz bunun ardından göreve iade talebinde bulunduk. Yukarıdan bir müdahaleyle Türkiye hukuk tarihinde bir ilk gerçekleştirildi. 15 gün süreç zaten bitmişti. İçişleri Bakanlığı 27 gün geçtikten sonra ‘kamu zararı var’ iddiası ile itiraz etti. İstinafta 15 günlük itiraz sürecine rağmen bu itirazı kabul etti.  Dosyanın hukuki süreci tamamlanmıştı. Sanki süreç tamamlanmamış gibi, yasal olmayan bir müdahaleyle istinaf yolu açıldı” dedi.

'GÖREVDEN ALINMAMIZ VE GÖREVE İADE EDİLMEMEMİZ DE SİYASİ'

Bu sürece İçişleri Bakanlığı’nın müdahalede bulunduğunu ifade eden Kaya, devam eden yargılamada yaşanan süreci şu sözlerle anlattı:

“Mahkeme süreci devam ederken göreve iade edilmeme gerekçesi olarak 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava gösteriliyordu. Bu davadan beraat ettik. Bundan sonra da bu defa görevden uzaklaştırma gerekçesi olarak davanın istinafta olması gösteriliyor. Hukuki olarak da şöyle bir durum var.  Yargılama beraatla sonuçlanmışsa ve itirazı karşı taraf yapıyorsa bu göreve iadeye engel değildir. Ama maalesef bu engelmiş gibi gösteriliyor. 

İçişleri Bakanlığı'nın yaptığı tek bir şey var.  Diyor ki davanız istinafta. İstinaf kararını beklemek durumdayız. ‘istinaftan da onanma çıkarsa ancak belki iade ederiz' gibi bir gerekçe sunuyorlar. Ama size şunu temin ederim ki yarın istinaftan beraat onansa da iade olmayacak.  Alınma sürecimiz nasıl siyasi bir kararsa, göreve iade edilmememiz de siyasi bir karardır.”

Remzi BUDANCİR / +GERÇEK 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.