AYM'den 'örgüt üyesi olmadan örgüt adına suç işleme' cezası için hak ihlali kararı

AYM'den 'örgüt üyesi olmadan örgüt adına suç işleme' cezası için hak ihlali kararı

.

A+A-

AYM, 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme'den mahkum olan Hamit Yakut için hak ihlali kararı verdi. TBMM'den maddeyi gözden geçirmesini isteyen AYM pilot karar uygulanmasına hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 2011 yılında katıldığı bir eylemde gözaltına alınan ve hakkında açılan davada "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası alan Hamit Yakut'un başvurusuyla ilgili "hak ihlali" kararı verdi. Yakut'a 6 bin lira manevi tazminat ödenecek.

Oybirliği ile verilen kararda AYM, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 220'nci maddesinin 6'ıncı fıkrasına dayanılarak verilen hapis cezasının "kanunilik ölçütünü" karşılamadığına ve Yakut'un toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme ayrıca ihlalin yapısal sorundan kaynaklandığı anlaşıldığından "pilot karar" usulünün uygulanmasına karar verdi.

Kararın bir örneğini TBMM'ye gönderen mahkeme, ihlallere yol açan maddenin gözden geçirilmesini istedi. TBMM'de madde ile ilgili yeni bir düzenleme yapılana kadar bu suçtan yargılananlar AYM kararına dayanarak, açılan davalara ve verilen cezalara itiraz edebilecek. Bu süreçte AYM'ye bu madde üzerinden yapılan başvurularda hak ihlali kararı verilecek.

'TEMEL HAKLAR ÜZERİNDE CAYDIRICI ETKİ YARATIYOR'

AYM'nin TCK'nın 220/6 maddesi ile ilgili yorumunda "örgüt adına işlenen suç" ifadesinden ne anlaşılması gerektiğine dair kanunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediği belirtilirken söz konusu maddenin temel haklar üzerinde güçlü bir caydırıcı etki yarattığı ifade edildi. Maddenin kamu makamlarının keyfî müdahalelerine karşı yeterli düzeyde koruma sağlayamadığına dikkat çekilirken "Söz konusu müeyyidenin oldukça ağır ve başvurucu gibi şiddete bulaşmamış kişilerin davranışlarıyla ciddi şekilde orantısız olduğu da açıktır" denildi.

’16 YILDIR UYGULANIYORDU, ÇOK BÜYÜK MAĞDURİYET VAR’

 Meral Hanbayat

AYM kararının geç verilmiş bir karar olduğunu belirten Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Yönetici Meral Hanbayat, “Yaklaşık 16 yıldır bu madde böyle uygulanıyordu. AYM’nin bu değerlendirmesini görünce insan şaşırıyor. Mevcut başvuru 2014 yılında yapılmış. 7 yıl sonra verilmiş bir karar. Bunca yıl bu madde nedeniyle hapis yatan kişileri düşünüyorum. Çok büyük bir mağduriyet var. Ama yine de bir avukat olarak sevindim. Umarım yasama da zaman kaybetmeden bu madde ile ilgili bir değerlendirme yapar” dedi.

‘YASAL EYLEME KATILDI DİYE ÖRGÜT ÜYELİĞİNDEN CEZA ALAN VAR’

Maddenin mahkemeden mahkemeye, savcıdan savcıya farklı yorumlamalara açık olduğunu belirten Hanbayat, “Örneğin 1 Mayıs’a legal örgütler de çağrı yapıyor illegal örgütler de. İllegal örgütlerle hiç alakanız olmasa bile mahkeme size ‘İllegal örgütün çağrısına gitmiş’ diyebiliyordu. Demokratik, yasal eylemlere katıldı diye örgüt üyeliğinden ceza verilen müvekkillerimiz var” diye konuştu.

‘AİHM’DEKİ BAŞVURULARIN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ OLDU’

Kararın AİHM’ye yapılan başvuruların önüne geçebilmek için yapılmış bir düzenleme olabileceğini söyleyen Hanbayat, “3 yıl 9 ay hapis cezası almış, yıllarca bu maddeden yargılanmış ve mağdur olmuş bir kişiye verilen tazminat 6 bin lira. Geçen sene benim bir müvekkilimle ilgili AİHM, toplantı ve gösteri hakkının ihlali kararı verdi. O kararda yaklaşık 2 bin Euro tazminata hükmetmişti. AİHM’deki çok fazla sayıda başvurunun da önüne geçilmiş oldu bu kararla. Muhtemelen AYM’nin önünde de bu madde ile ilgili çok sayıda başvuru var. Pilot karar uygulamasıyla bu başvuruları da karara bağlamış olacaklar” ifadelerini kullandı.

‘ULUSLARARARI GÖRÜŞ VE KARARLAR VARDI’

Kasım Akbaş

TCK’nın 220’nci maddenin 6’ncı ve 7’nci fıkraları ile ilgili çok fazla uluslararası görüş ve karar olduğunu belirten hukukçu Kasım Akbaş, yapılan değerlendirmeleri “İnsan Hakları İzleme Örgütü 2010 yılında yayınladığı raporda bu maddenin silahlı bir örgüt militanıyla sivil bir gösterici arasında hiçbir ayrım yapmadığını söylüyor. Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri de 2012 yılında yayınladığı raporunda terör örgütü üyeliğinin henüz kanıtlanmadığı durumlarda bir eylemin, gösterinin ya da açıklamanın terör örgütünün amaç ya da talimatları doğrultusunda olduğu varsayılarak maddenin çok geniş bir takdir payı ile uygulandığını söylüyor. Uluslararası Af Örgütü 2013 yılındaki raporunda maddenin ifade özgürlüğünü sınırlandırmak üzerine kullanıldığına dikkat çekiyor. Venedik Komisyonu’nu da 2016 yılındaki raporunda bu maddenin Türkiye’de aslında terör örgütü üyeliğinin sert koşullarının sağlanamadığı durumlarda bir tür yan yol olarak kullanıldığını tespit ediyor. AİHM’nin 2017 yılında Işıkırık kararı var. Mahkemeler tarafından yorumlama biçiminin çok geniş olduğuna, bu nedenle de öngörülebilir olmadığına ve kanunilik ilkesinin ihlal edildiğine karar veriyor” diyerek aktardı.

AYM’nin 220/6’da hak ihlali tespit ettiğini ama 220/7 hakkında yapılan başka bir başvuruda ihlal tespit etmediğini belirten Akbaş, iki karar arasında bir çelişki olduğuna dikkat çekti ve AİHM’nin 220/7’ye yönelik de aynı gerekçelerle ihlal kararı olduğunu hatırlattı.

‘İRFAN FİDAN KENDİSİYLE ÇELİŞTİ’

Kararın oy birliği ile alındığına ve AYM üyesi İrfan Fidan’ın da hak ihlali kararının altında imzası olduğuna dikkat çeken Akbaş, “İrfan Fidan’ın başsavcılık yaptığı dönemde de 220/6 uygulanmaya devam ediyordu. Belki bizzat kendisi iddianamelerinde, mütalaalarında bu maddeden ceza istedi. ‘Acaba eskiden de böyle mi düşünüyordu, o zaman niye öyle bir uygulamasını görmedik? Niye anayasaya aykırılık iddiasıyla AYM’ye başvurma ihtiyacı duymadı? Düşünceleri değişmediyse şimdi neden bu karara şerh yazma ihtiyacı hissetmedi?’ diye sorma ihtiyacı hissettim. Görüşünü değiştirmiş olabilir tabii ki. Ama kendisiyle çelişen bir davranma şekli olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?

Hamit Yakut, 12 Haziran 2011 günü yapılan genel seçimler öncesinde 20 Nisan'da Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır İl Binası önünde yapılan toplantıya katıldığı için gözaltına alınmış, 23 Nisan'da serbest bırakılmıştı. Yakut hakkında 13 Mayıs 2011'de Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dava açılmış, 13 Aralık 2012'de verilen kararda Yakut'un "terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına hükmedilmişti. Üst mahkemeye taşınan davada Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin de 15 Ocak 2014 tarihinde kararı onamasının ardından Yakut, 6 Mayıs 2014'te AYM'ye bireysel başvuru yapmıştı.

TCK 220/6: Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.

TCK 220/7: Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır.

Anayasa 34. Madde: Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.

(GAZETEDUVAR)

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.